1.BÖLÜM
İHRACATIN TANIMI
Bir memleketin üretmiş olduğu ürünlerini başka ülkelere kar ve döviz girdisi sağlamak için satmasıdır. Ödemeler bilançosunda ihracat yabancı ülkelere satılan emtiayı kapsar.
İhracat, ithalatla birlikte görünen kalemleri oluşturur; görünmeyen kalemler ise hizmetler tarafından oluşturulur. İhracat bedelleri FOB (free on board) olarak yani ihracatçı ülkeden çıkıştaki değerlere göre hesaplanır.
Gümrük istatistikleri ihracat hakkında bilgi sağlar. Ülkeler arasındaki rekabetten dolayı herhangi bir ülkenin ihracat esnekliği bu ülkenin sanayileşme ve uzmanlaşma derecesi ile doğru orantılıdır.
2.BÖLÜM
Uluslararası Ticaret Odasının “Vesikalı krediler hakkındaki yeknesak kaide ve teamülleri”ne göre ütün akreditiflerin, vesaikin ibrazı için bir vadeyi şart koşması gereklidir. “Ayrıca, akreditiflerin, yükleme evrakının veya sair sevk vesaikinin tanzim tarihlerinden sonra, vesaikin ödeme, kabul veya iştiraya ibrazı için belirli bir süre şartı koyması da gereklidir. Şayet, akreditif metninde, böyle belirli bir zaman şartı koyulmazsa, bankalar yükleme evrakının veya sair sevk vesaikinin tanzim tarihinden 21 gün sonra kendilerine ibraz edilen vesaiki reddedeceklerdir. Bankalar iş saatleri haricinde ibraz edilen vesaiki kabul etmek mecburiyetinde değildirler.”
3-) Akreditifin Ödenmesi
Akreditif işlemi şu şekilde sonuçlanacaktır:
1. Akreditifi açan amir banka kendisine gönderilen vesaikin akreditif şartlarına uygunluğunu saptadıktan sonra, bu vesaiki akreditifi açmış olan alıcıya devreder. Bu devir ödeme karşılığı olabileceği gibi banka ile akreditif amiri arasında belirlenecek başka şekillerde olabilir.
2. Alıcı bankadan aldığı vesaik içinde taşıma belgesini (bu genellikle konşimentodur) taşımacılık firmasına ibraz ederek malını teslim alır.
Akreditif bedelinin ödenmesi üç şekilde olabilir, hangi yöntemin kullanılacağı akreditifte belirtilir.
a- Ödeme Karşılığı
1. Satıcı sevk vesaikini akreditifi ihbar eden bankaya gönderir.
2. Banka vesaiki uygun bulursa satıcıya ödemeyi yapar.
3. Banka sonra bu vesaiki akreditifi açan amir bankaya gönderir. Aralarındaki mutabakata göre ramburse olur. Yani amir bankaca kendisine ödeme yapılır.
“Bir banka, akreditif metninde ismi sarahaten zikredildiği takdirde akreditifle ilgili ödeme hususunda yetkili kılınır.”
b- Kabul Karşılığı
1. Satıcı sevk vesaikini, ihbar eden bankaya vadeli veya vadesiz bir poliçe ile gönderir.
2. Vesaiki kontrolden sonra banka poliçeyi kabul veya satıcıya iade eder.
3. Sonra, banka vesaiki akreditifi açan bankaya gönderir ve poliçeyi kabul ettiğini, vadesinde iki bankanın mutabakatı varmış olduğu şekilde ramburse olacağının bildirir.
Banka, poliçeyi kabul etmekle poliçe tutarını vadesinde ödemeyi yüklenmektedir. Dolayısıyla, satıcı bu poliçeyi vadesinden önce kırdırıp nakde çevirebilir.
“Bir banka akreditif metninde ismi sarahaten zikredildiği takdirde akreditifle ilgili kabul etme muamelelerini icra hususunda yetkili kılınır.”
c- İştira Yoluyla
1. Satıcı sevk vesaikini, ihbar eden bankaya, akreditif isteminde bulunan kimse veya akreditif metninde zikredilen herhangi diğer bir muhatap namına keşide edilmiş vadeli veya vadesiz bir poliçe ile birlikte ibraz eder.
2. Banka, vesaikin uygunluğunu saptadıktan sonra poliçeyi keşidecilere rücu etmeksizin ( eğer akreditifi teyit etmişse) iştira eder.
3. Bu banka vesaiki ve poliçeyi amir bankaya gönderir ve anlaşma oldukları şekilde ramburse olur.
“Bir banka bir kredi çerçevesi içinde:
i) Akreditif metininde, ismi sarahaten zikredildiği veya
ii) Akreditifin herhangi bir banka tarafından kolayca devri kabil olduğu takdirde, iştiraya yetkili kılınır.”
A-2-) AKREDİTİF TÜRLERİ:
1. Cayılabilir (Kabilirücu-Revocable) ve Cayılmaz (Gayrikabilirücu-Irrevocable) Akreditifler
Cayılabilir (kabilirücu) akreditiflerde amir banka ihracatçının nam ve hesabına açtığı krediyi her an kendi isteğiyle iptal edebilir. Dolayısıyla, burada mal bedelinin ödeneceğine dair yapıla fakat alıcı için kesin olmayan bir vaad söz konusudur. Ancak iptal mektubunun satıcının eline geçmesinden önce satıcı akreditif şarlarına uygun olarak yüklemeyi yapar ve vesaiki bankaya ibraz ederse, o takdirde banka akreditifi bedelini ödemek zorundadır. Bu tip akreditif güvenli olmadığı için, uygulamada pek kullanılmaz.
Bu tür akreditif lehdara önceden ihbar edilmeksizin, herhangi bir zamanda tadil veya iptal olunabilir. Bununla beraber, akreditif metninde yazılı koşul ve niteliklere uymak kaydıyla kabilrücu akreditif metninde yazılı koşul ve niteliklere uymak kaydıyla kabilirücu akreditif bankanın bir şubesi veya başka bir banka aracılığıyla açlımmış ve ödeme, kabul ve iştira işlemleri için hazır bir hale getirilmiş ise, bu takdirde akreditif açan amir banka, bu banka şubesini veya diğer bankayı ramburse etmek, yani ödeme yapmak zorundadır.
Cayılmaz (gayri kabilirücu) akreditif (irrevocable letter of credits) ise, amir banka ve akreditif amirinin onayı olmadan süresinden önce geriye alınması, bozulması ve iptali mümkün olmayan akreditiflerdir. Gerekli şartlar yerine getirildiği takdirde, akreditif bedelinin amir bankaca ödeneceği taahhüd edilmiştir. Dolayısıyla birincisine nazaran daha güvenlidir.
Gayri kabilirücu akreditifte amir bankanın ödemesi güvence altında olmakla beraber, ihracatçının ülkesindeki muhabir bankanın ödemeyi yapması garanti değildir. Bu nedenle, akreditifler teyitli hale getirilerek daha güvenli bir yol bulunmuştur.
Gayrikabilirücu akreditif, akreditif metninde aşağıda belirtilen koşul ve niteliklere uymak kaydıyla akreditifi açan bankanın kesin bir taahhüdüdür. İhracatçı akreditifin vadesi içinde şarlarını yerine getirildiği takdirde, akreditif kendi rızası dışında bir tadilata uğramadan tahsilatını yapacaktır. Gayrikabilirücu akreditif özetle:
i) Akreditif bir poliçe karşılığı olarak veya olmayarak tediyeyi öngördüğü takdirde ödemeyi veya ödemenin yerine getirilmesini,
ii) Lehdar tarafından, akreditif isteminde bulunan kimse veya akreditifte adı geçen diğer bir muhatap üzerine keşide edilen poliçeler, akreditifi açan banka tarafından kabul edilir veya amir bankanın bu poliçelerin vadelerinde kabul ve ödemeleriyle ilgili sorumluluk taşıyacağına dair bir hüküm varsa, poliçenin kabul edilmesini,
iii) Lehdar tarafından, akreditif isteminde bulunan kimse veya akreditif metnine adı geçen herhangi diğer bir muhatap namına keşide edilen vadeli veya vadesiz poliçeler, keşidecilere/veya evrakın iyi niyet sahibi hamillerine rücu etmeksizin iştira / veya devredilmesi veya akreditif iştira / veya devir suretiyle kullanılacaksa iştira ve devrin başka bir banka tarafından uygulanmasının sağlanmasını taahhüt eder.
2. Teyitli (Confirmed) ve Teyitsiz (Unconirmed) Akreditifler
Teyitli akreditifte muhabir banka da akreditifi “teyit” ederek bedellerin ödeneceği hususunda ilave teminat vermektedir. O halde herhangi bir ödememe durumunda, muhabir banka amir bankanın yükümlülüğünü üstlenmiştir olur.
Uygulamada sadece gayri kabilirücu akreditifler teyitli olarak açılırlar (teyitli gayri kabilirücu akreditifler). Çünkü, kabilirücu akreditifler teyit edilirse, o zaman amir bankanın ödemeden vazgeçmesi halinde, ödeme zorunluluğunda oluğu için muhabir banka (veya teyit bankası) büyük risk yüklenmiş olur.
Bu akreditifler ilgili üç tarafın (amir banka, teyit bankası ve lehdar) muvafakati olmadan iptal edilemez.
Teyitsiz akreditifte (non-confirmed L/C) muhabir bankanın rolü sadece akreditifin açıldığını bildirmekten ibarettir.
Teyitli akreditiflerde teyit bankası üstleneceği riske karşılık bir komisyon aldığı için, tabiatıyla akreditif masrafları yükselmektedir. O nedenle ithalatçılar genellikle teyitsiz akreditifleri tercih ederler.
Gayrikabilirücu akreditif, lehdara, diğer bir banka aracılığıyla (ihbar eden banka – the advising bank) ve söz konusu banka için hiçbir yükümlülüğü içermemek üzere tebliği edilebilir. Ancak, akreditifi açan banka, açmış olduğu akreditifi teyit etmesi hususunda diğer bir bankaya istemde bulunur veya talimat verir; bu banka da söz konusu talimata uyarak akreditifi teyit ederse, bu tarzdaki teyit işlemi, akreditif koşul v niteliklerine uymak kaydıyla hem akreditifi açan banka, hem de teyit eden bankanın kesin bir taahhüdüdür.
i) Şayet akreditif bir poliçe karşılığı olarak veya olmayarak tediyenin kendi gişelerinde yapılmasını öngördüğü takdire ödeme yapılmasını veya eğer ödemenin başka bir yerde yapılacağı öngörüldüğü takdirde, belirtilen yerde ödemenin yapılmasını,
ii) Şayet akreditif metninde, kabul muamelesinin teyit eden banka gişelerinde yapılacağını veya akreditif işleminde bulunan kimse veya akreditifte adı geçen diğer bir muhatap namına keşide edilen poliçelerin vadelerinde kabul ve ödemleriyle ilgili bir sorumluluğun teyit eden bankaya –confirming bank- ait olacağına dair bir hüküm varsa, bu takdirde poliçelerin kabul edilmesini,
iii) Şayet akreditif iştira veya devir suretiyle kullanılacaksa, lehdar tarafından, amir banka veya akreditif isteminde bulunan kimse veya akreditifte adı geçen diğer bir muhatap namına keşide edilen vadeli veya vadesiz poliçelerin keşidecilere veya evrakın iyi niyet sahibi hamillerine rücu etmeksizin iştira/veya devredilmesini, taahhüt eder.
Bu gibi taahhütler bütün ilgililerin rıza ve onayı olmadan ne tadil ne de iptal olunabilir. İlgili bütün tarafların onayı olmasızın, tadilatın kısmen kabulü geçerli değildir.
4- Kabilidevir Akreditif (transferable credit)
Kabilidevir bir akreditif, lehdarın ödeme veya kabul işlemini yapmaya yetkili bankaya veya iştira yetkisini haiz herhangi bir bankaya akreditif tutarının kısmen veya tamamen bir veya birden çok üçüncü kişiye (ikinci lehdar- second beneficiaries) ödenmesi hususunda talimat verme hakkını haiz ulunduğu bir akreditiftir. Akreditifi teyit etmiş olsun veya olmasın, devir işlemini yapması istenen bankaya, adı geçen banka tarafından saptanacak tarz ve kapsam dairesinde açıkça muvafakat edilmiş olmadıkça ve o bankanın devre ait giderleri ödeninceye kadar, böyle bir devri yapmak hususunda bir zorunluluk yüklenemez.
Aksi şart edilmiş olmadıkça, devir işleminin gerektirdiği banka giderlerinin birinci lehdar tarafından ödenmesi gerekir.
Bir akreditif ancak akreditif açan banka tarafından “kabilidevir-transferable” olduğu açıkça belirtildiği takdirde devir ve temlik olunabilir. “Kabilitaksim – divisible”, “kabilinkısam-fractionable”, kabilitemlik-assignable” gibi terimler “kabilidevir-transferamle”teriminin anlamına bir şey eklemez ve bu terimler eşanlamda kullanılamaz. Kabilidevir akreditif ancak bir kere devrolunabilir. Kabilidevir bir akreditifin kesirleri ( toplamı akreditif tutarını aşmamak üzere), kısmi sevkıyatın yasaklanmış bulunmaması ve bu şekilde yapılan devirlerin toplamı akreditifin yalnız bir kere devri ad ve itibar olunması koşuluyla ayrı ayrı devrolunabilir. Bir akreditif yalnız orijinal metninde belirtilen kayıt ve koşullarla devrolunabilir. Akreditif tutarı, birim fiyatı ve yürürlük süresi veya yükleme süresi bu hükümden müstesna olup bunların her biri ve hepsi kısaltılıp azaltılabilir. Bundan başka, akreditif amirinin adı yerine ilk lehdarın adı ikame olunabilir. Şu kadar ki, şayet akreditif amirinin adının faturadan gayrı diğer vesaik üzerinde bulunması orijinal akreditifte açıkça şart edilmiş ise, bu şartın yerine getirilmesi gerekir.
Birinci lehdarın, akreditifte şart edilmiş olan orijinal tutarı geçmeyecek bir tutarda ve akreditifte şart edilmiş birim fiyatlar üzerinden düzenlenen kendi faturasını, ikinci lehdarın faturası yerine ikame etme hakkı vardır.
Bu şekilde fatura değiştirilmesi halinde, birinci lehdar kendi faturalarıyla ikinci lehdarın faturaları arasındaki farkı akreditif tutarı üzerinden tahsil edebilir. Bu akreditif devredildiği ve birinci lehdarın da ikinci lehdarın faturaları yerine kendi faturalarını ikame etmesi gerektiği hallerde birinci lehdar kendisinden istendiği halde bunu yapmazsa, ödeyen kabul veya iştira eden banka, ikinci lehdarın faturaları da dahil olmak üzere, akreditifle ilgili vesaiki birinci lehdara başkaca sorumluluk yüklemeden, akreditifi açan bankaya teslim etmek hakkını haizdir.
Akreditifte aksi açıkça belirtilmedikçe, kabilidevir bir akreditifin lehdarı, akreditifi aynı memlekette veya başka bir memlekette ikinci bir lehdara devredebilir. Birinci lehdar namına akreditifin devredildiği mahalde akreditifin asıl vade tarihine kadar ( bu tarih dahil ) ödeme veya iştira işlemi yapılmasını istemek hakkını haiz olacaktır. Şu kadar ki, birinci lehdarın sonradan ikinci lehdarın faturaları yerine kendi faturalarını ikame etmek ve kendisine ödenmesi gereken herhangi bir farkı istemek hakkında halel verilmeyecektir.
Bir akreditifin devredilebilir olarak gösterilmesi, lehdarın uygulanacak yasa hükümlerine uygun olarak olacak baliği üzerindeki haklarını devretmesini etkilemez. Kabilidevir akreditif genellikle ilk lehdar malı sağlayan taraf değil de aracı ise kullanılır. Bu suretle, tüm hak ve yükümlülüklerini malın üreticisine ikinci lehdar olarak devreder.
Bir akreditifin ihbar eden banka tarafından birinci lehdarın talimatıyla ikinci lehdara devredilmesi için teyitli olması ve devredilebilir ibaresi ile açılmış olması gerekir.
Devredilir akreditifler kısımlara bölünerek çeşitli ihracatçılara devredilebilir. İthalatçının dışarıdan satın almak istediği malları tek bir firma sağlamıyorsa bölünebilir akreditif açılarak çeşitli firmalarla ticaret yürütülebilir. İthalatçı firma yabancı ülkedeki tek bir firma lehine bölünebilir akreditif açtırarak zamandan ve masraftan tasarruf etmiş olur.
5- Karşılıklı (Arka-Arkaya) Akreditif (back-to-back credit)
Aracılı bazı satışlarda aracıya açılan akreditif devredilebilir nitelikte değilse ve aracı malın üreticisine bir ödeme yapmak zorunda ise “back-to back” akreditif kullanabilir. Bu durumda ikinci bir akreditif aracı-satıcıdan üreticiye açılacaktır.
İlik akreditifin lehdarı olan aracı-satıcı bu akreditifi ihbarı yapan bankaya teminat olarak gösterip onun üreticiye yeni bir akreditif açmasını isteyecektir. Banka bu akreditifi açıp açmamakta serbesttir. İkinci akreditifin amiri olarak aracı-satıcı kendisi birinci akreditif bedelini tahsil etsin veya edemesin, ikinci akreditif için yaptığı ödemeler dolayısıyla bankayı ramburse etmek zorundadır. Açılan ikinci akreditifin şartları kapsamında lehdarın ibraz etmek zorunda olduğu belgeler, fatura hariç, ilk akreditifin şart koştuğu belgeler olmalıdır. Ayrıca, sevkıyat ve belgelerin ibrazı birini akreditifin sınırları içinde son bulmalıdır. Bu suretle, aracı-satıcı ilk akreditifin tahsilini öngörülen koşullar içinde yapabilir.
Bu tür kredi özellikle ayrı ülkelerdeki üç taraf arasında kullanışlıdır. Diyelim ki bir Alman firması Irak’tan bir milyon marklık kamyon siparişi almıştır; fiyatı daha cazip olduğu için bunları Türkiye’den sağlamaya karar vermiştir. Iraklı alıcı bir milyon marklık akreditifini Alman firmasına açacaktır. Alman firma bankasına, almış olduğu akreditifi teminat olarak gösterip, kar oranını da düştükten sonra, Türk üreticiye 900.000.- DM’ lik bir akreditif açtıracaktır. Sevk ve vesaikin ibraz tarihi birinci akreditiften önce olacaktır. Türk imalatçı kamyonları trene yükler yüklemez istenen belgeleri ibraz edip akreditif bedelini tahsil edecektir. Alman firma aynı vesaiki ve kendi bir milyon marklık faturasını ihbar eden bankaya ibraz edip birinci akreditif karşılığını alacaktır.
Eğer Iraklı alıcı Alman menşeli kamyon isteseydi, bu işlem yapılamazdı. Çünkü Alman menşe şahadetnamesi birinci akreditifin bir koşulu olduğundan aynen ikinci akreditifi de konması gerekecek, ancak Türk imalatçı bu belgeyi veremeyeceğinden işlem yürümeyecekti.
6- “Red – Kloz” Akreditif (red – clause credit) ve Prefinansman
“Red – Kloz” akreditif, içinde lehdara vesaik ibrazından önce ödeme yapılması için bankaya verilen bir talimat “kloz”u yani maddesinin bulunduğu akreditiftir. Bu madde dikkati çekmek için geleneksel olarak kırmızı mürekkeple yazıldığından “kırmızı madde” anlamına gelen bu deyim kullanılır olmuştur.
Bu akreditif türünün amacı ihracatçıyı malın sevk veya üretiminden önce finanse etmektir. Alıcı yapmış olduğu ön ödemenin teminatı olarak genellikle satıcıdan bir banka garantisi ister. Bu garantide banka, satıcı ihracatı gerçekleştiremediği takdirde önceden kullanmış olduğu paranın alıcıya ( genellikle, belli bir faiz eklenerek ) geri ödeneceğini taahhüt eder.
Bu akreditif gereği satıcıya ödenecek tutar akreditifin tam değeri veya belli oranı olabilir. Genellikle, alıcı “Red – Kloz” akreditifi ancak bir garanti karşılığı veya çok yakın tanıyıp güvendiği firmalara açar. Çoğu zaman da sağladığı ön finansman karşılığı satıcıdan bir fiyat indirimi ister. Bu ön finansman “Red - Kloz” akreditifle sağlanabileceği gibi doğrudan havale yoluyla da ihracatçıya gönderilir. Bu tür havaleye prefinansman denir.
İhracatçının, ihracatın hazırlık aşamasında kullanması için yurtdışında sağlayabileceği prefinansman kredileri 25.01.1980 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 8/167 sayılı karar ve Türk Parası Kıymetini Koruma hakkındaki 17 sayılı karara ilişkin 18.03.1980 tarih, seri Vll, No. 130/4; 12.11.1981 tarih, seri Vll, No. 130/5; 21.3.1982 tarih, seri Vll, No. 130/7 sayılı tebliğlerle düzenlenmiştir.
İhracatçı b krediyi ihraç malıyla geri ödeyebilir. İhracatı gerçekleştiremez ise krediyi dövizle geri ödemek zorundadır. Seri Vll, 130/5 numaralı tebliğe göre “prefinansman amacıyla gelen dövizler karşılığında yapılacak ihracatın süresi 6 aydır. Altıncı ay sonunda ihracat gerçekleşmediği takdirde, kullanılmayan dövizler izleyen bir ay içinde cari kur ve aynı döviz cinsi üzerinden prefinansman dövizlerinin devredildiği yetkili bankalarca kendi pozisyonlarından geri ödenir. Bankalar yapacakları geri ödemelerde, gerçekleştirilmeyen ihracat, prefinansman bedelinin % 15’ni aştığı takdirde % 15’i aşan kısım üzerinden, ihracatçıdan dövizin alışının yapıldığı tarihteki cari kur uygulanmak suretiyle yıllık % 45 oranında tekbir ek tahsilatı yaparak özel hesaba devrederler. Türk liraları ihracatçı tarafından yatırılsın yatırılmasın gerek söz konusu ek tahsilatın özel hesaba ödenmesinden gerek ana para ve faizlerin alacaklı kuruluşlara ödenmesinden bankalar doğrudan sorumludur. Bankalardan söz konusu sorumluluğun devam etmesini belirten bir yazı getirildiği takdirde ihracat süresi altı aya kadar Merkez Bankasınca uzatılabilir.”
Getirilecek prefinansman dövizlere, döviz cinslerine göre Avrupa’da geçerli olan faiz oranları, yani LIBOR ( London Inter Bank Offer Rate ) faiz oranları ve en çok % 1.25’e kadar faiz farkı ( spread ) verilebilir. İhracatçı, perfinansman maliyetini hesaplarken bu faize bankasının alacağı havale, komisyon ve garanti mektubu ücretlerini de eklemelidir. Prefinansmanı gönderen kesinlikle ihracatçının bankasından ihracat yapılamadığı takdirde ana para ve faizin kendisine döviz olarak ödeneceğinin garantisini isteyecektir.
Akreditifi açan banka lehine, akreditifin kullanıcısı tarafından bir teminat mektubu verilmişse, red-kloz akreditifleri açtıran firmalar büyük risklere girerler. Bu riskler green-kloz akreditifler ile en aza indirilebilir. Green-kloz akreditifte ihracatçının malları sevk etmesinden önce akreditiften tahsilat yapmasına olanak tanınmaktadır. Ancak bu peşin ödemeler, malların mülkiyetini bankaya devreden ambar teslim makbuzları ile garanti altına alınmaktadır.
7- Rotatif Akreditif ( revolving credit)
Rotatif akreditifte bedel, ayrıca akreditif tadilatı gerektirmeden çeşitli kereler lehdara ödenebilmektedir. Bu tür kredi kabilirücu veya gayrikabilirücu olabilir. Rotasyon belirli bir zaman ve/veya değerle sınırlandırılabilir.
Örneğin, zamanı içinde rotatif çalışan bir akreditifle altı aylık bir süre içinde lehdara her ay $ 100.000.- ‘ını çekebilir. Eğer akreditif “kümülatif” ise ilk devrede kullanılmayan miktar izleyen devrelerde kullanılabilir. “Kümülatif değilse belirlenen ödeme devreleri içinde tahsil edilmeyen tutarlar sonraki devrelerde kullanılamaz.
Eğer akreditif zaman değil de, değere göre rotatif ise, geçerlilik süresi içinde kullanıldıkça, yani satıcı vesaiki ibraz ettikçe yenilenir. Bu sınırsız bir riziko yaratabileceğinden genellikle alıcı belli bir tavanla akreditifi sınırlar. Akreditif o rakama ulaşılıncaya dek vesaik ibrazında otomatik olarak yenilenir.
Sevk olacak malın tam değeri için açılmış olan e belirli miktarların belirli veya aylık devrelerde sevkını şart koşan yani kısmi sevkıyata izin veren akreditif rotatif akreditif değildir. Kısmi sevkıyatla ilgili Milletlerarası Ticaret Odası hükümleri şöyledir:
“Akreditifte aksi belirtilmedikçe, kısmi sevkıyata izin verilir. Emtianın gemiye yüklendiğini ( on board ) gösteren yükleme konşimentoları başka tarihleri veya farklı yükleme limanlarını gösterse bile, aynı gemiyle ve aynı yolculukta yapılan sevkıyata kısmi sevkıyat nazariyle bakılmaz. Belirli zamanlarda yüklemenin partiler halinde yapılacağı şart koşulmuş olup da, herhangi bir parti, o parti için belirlenen süre içinde yüklenmemiş bulunursa, aksi akreditifte belirtilmiş olmadıkça, akreditif bu parti ve bundan sonraki partiler hakkında hükümden düşer.”
Rotatif Akreditif 'in iki çeşidi vardır:
1- Süreye Bağlı Rotatif Akreditif
Süreye bağlı olarak açılan rotatif akreditiflerde belirli bir devrede (örneğin 6 ay) her dönem (örneğin her ay) belli miktarın lehtar tarafından çekilmesi ile akreditif yenilenmektedir. Örneğin ayda $
Süreye bağlı akreditifler
- Birikimli (cumulatıve)
- Birikimsiz ( Non-cumulatıve)
Olmak üzere açılabilmektedir.
Birikimli akreditifte bir dönem kullanılmayan akreditif tutarı işleyen dönemde kullanılmakta iken, birikimsiz akreditifte kullanılmayan dönem tutarı iptal edilmektedir.
Süreye bağlı rotatif akreditifleri, 500 sayılı kuralların 41. Maddesinde düzenlenen “parti, parti sevkıyattan” ayırt etmek gerekir. Kısmi sevkıyattan tek bir sözleşme içindeki kısmi teslimleri anlamak gerekir. Örneğin aynı satış sözleşmesine dayanarak Mart, Nisan ve Mayıs’ da arka arkaya üç teslimatta olduğu gibi (224). Süreye bağlı rotatif akreditifte belli bir dönemde akreditifin kullanılmaması, akreditifin birikimli veya birikimsiz olmasına göre arklı sonuçlar yaratırsa da, hiçbir şekilde müteakip dönemlerdeki sevkıyatları etkilemediği halde, 41. Maddeye göre parti parti sevkıyatta herhangi bir kısım kendisine ait belirli süre içinde kullanılmazsa –aksi kararlaştırılmadıkça- söz konusu kısım ile birlikte akreditif ondan sonraki kısımlar için de hükümsüz olur. Bu nedenle akreditifin süreye bağlı rotatif akreditif olduğu, akreditif metninden çok açık anlaşılmak gerekir.
2- Tutara Bağlı Rotatif Akreditif
Tutara bağlı akreditiflerde, akreditif tutarının tamamı, akreditif vadesi içinde yapılacak her sevkıyat için-dönem sınırlaması olmadan- lehtarın emrine hazır bulundurulmaktadır. Akreditif rotatif kısım üzerinden açılır. Toplam akreditif tutarı ve akreditifin kaç kez yenileneceği akreditif şartları arasında belirtilir. Örneğin alıcı satıcıdan 6 aylık akreditif vadesi içinde toplam 120.000 dolarlık mal ithal edecektir ve akreditifte her partinin tutarı 20.000$ olarak belirlenmiştir. Akreditifte belirlenen tutarın –20.000$- çekilmesinden sonra akreditif aynı miktar için yenilenmektedir süreye bağlı akreditiften farklı olarak satıcı her dönem –örneğin her ay- azami 20.000 $ lık mal sevk etmek zorunda değildir. 6 aylık akreditif vadesi içinde kendi belirleyeceği tarihlerde 4 kez sevkıyat yapabilir. İstenilen tarihlerde yapılacak 4 kez sevkıyat azami 120.00 dolara ulaşmaktadır.
A-3-) AKREDİTİF VESAİKİ
“Bir akreditifi açma, teyit veya ihbar etme hakkındaki bütün talimatlarda, karşılığında ödeme kabul veya iştira işlemi yapılacak olan vesaikin bildirilmesi şarttır.”
Bu vesaik genellikle şunlardan oluşur:
1- Sevk Vesaiki
i. Deniz Konşimentosu (Bill of Lading): Bu belgede yüklenen malın akreditif koşullarına uygun genel bir tanımı, varsa özel işaretleri, gemi adı, yüklemenin yapıldığının kanıtı, varış limanı, gönderenin ve alıcının (eğer hamiline veya bankaya hazırlanmışsa) adları ihbar (notfy) yapılacak kişinin ad ve adresi, navlunun ödendiğinin veya varışta ödeneceğinin ibaresi,hazırlanan orijinal konşimentoların adedi, konşimento tarihi bulunmalıdır.
Akreditifte açıkça müsaade edilmiş olmadıkça, aşağıda yazılı nitelikteki konşimentolar reddedilecektir.
a. Taşıma acentaları tarafından verilen konşimentolar.
b. Bir çarter parti tahtında düzenlenen ve çarter parti koşullarına tabi olan konşimentolar.
c. Yelkenli gemilerle yapılan taşımaya ait konşimentolar.
Ancak, yukarıda değindiğimiz maddelere bağlı olarak ve aksi akreditifte belirtilmiş olmadığı takdirde, aşağıda yazılı nitelikteki konşimentolar kabul olunabilir:
a. Birden çok ulaşım araçlarını ilgilendirseler bile gemi şirketleri veya acentaları tarafından düzenlenen ve “Through Bills of Lading” denen konşimentolar.
b. Kısa konşimentolar (yani gemi şirketleri veya acentaları tarafından düzenlenen ve konşimentodan çok başka bir belge veya bir kaynağa başvurmak suretiyle taşıma koşullarıyla ilgili kısmi veya tam bilgi veren konşimentolar.)
c. Gemi şirketleri veya acentaları tarafından “platter-saman veya liflerle ambalajlama” ve taşıma kaplar “container”lerle sevk edilen birim yüklere ait konşimentolar.
Aksi akreditifte belirtilmiş olmadıkça, konşimentoların, emtianın adı geçen geminin güvertesine veya gemiye yüklenmiş olduğunu göstermesi gerekir. Adı geçen geminin güvertesine veya gemiye yükleme keyfiyeti, yüklemenin yapıldığına dair üzerinde bir not taşıyan yükleme konşimentosu veya taşıyıcı veya acentesi tarafından açıklama konulmuş ve imza veya parafe edilmiş bir not ile kanıtlanabilir.
“Akreditif koşulları gereğince aktarma yasaklanmış olmadıkça, bütün yoluculuğun aynı ve tek bir konşimento ile yapılması şartıyla, emtianın yolda gemiden gemiye aktarma edileceğini gösteren konşimentolar kabul edilecektir.
Taşıyıcının aktarmaya hakkı olduğunu gösteren basılı koşulları içeren konşimentolar, akreditif aktarmayı yasaklamış olsa bile, kabul edilecektir.
Akreditif koşullarında açıkça izin verilmiş olmadıkça, bankalar emtianın güverteye yüklendiğin gösteren konşimentoları reddedeceklerdir.
Emtianın güverteye yüklendiğini açıkça beyan etmemek koşuluyla, bankalar emtianın güvertede taşınabileceğine ilişkin bir hüküm içeren konşimentoları geri çevirmeyeceklerdir.”
ii. Karma Taşıma Vesaiki (combined transport document):
Mallar alınış yerinden teslim edileceği yere kadar en az iki farklı taşıma biçimi ile gidiyorsa kullanılır. Genel olarak konşimento hükümlerine göre hazırlanır. Ayrıca “akreditifte karma taşıma ve malların alınış yerinden teslim edileceği yere kadar en az iki farklı taşıma biçimini içeren karma taşıma vesikasının biçimi veya söz konusu vesikayı düzenleyen kimse hakkında saptanmış ve belirlenmiş bir kayıt yoksa, bankalar söz konusu vesaiki ibraz edildikleri şekilde kabul edeceklerdir. Karma taşımacılığın deniz taşımacılığını da kapsaması alinde malların belirli bir gemide bulunduklarının gösterilmesine ve Container’lerde iseler bunların güvertede taşınabileceği biçimince yorumlanabilecek bir hükmü içermesine karşın, şayet güverteye yüklenmiş bulundukları açıkça belirtilmiyorsa, vesika kabul edilecektir.”
iii. Diğer Sevk Vesaiki : “Taşıyıcının veya acentesinin tesellüm damgasını havi olduğu veya bir imzayı taşıdığı takdirde, bankalar, demiryolu veya iç sular konşimentosunu, hamule senedini, aşıma senedi dip koçanını, posta makbuzunu, posta ilmuhaberini, hava postası makbuzunu, hava nakliyat senedini, uçak hamule senedini veya uçak makbuzunu kamyon taşıma şirketi konşimentosun veya bunlara benzer vesikaları muntazam vesikalar ad ve itibar edeceklerdir.”
2- Sigorta Vesaiki ( Insurance Certificate)
“Sigorta vesaikinin akreditif metninde açıkça tanımlandığı gibi olması ve bu evrakın sigorta şirketleri veya acenteleri veya sigorta komisyoncular ( underwiters) tarafından düzenlenmiş veya imza edilmiş bulunması gerekir.”
Akreditifte açıkça izin verilmiş olmadıkça, tellaller (brokers) tarafından düzenlenen kuvertür notları kabul edilmez. Akreditif metninde aksi yazılı olmadığı takdirde, veya ibraz edilen sigorta vesaikinde kuvertürün yükleme gönderme veya karma taşımanın söz konusu olduğu hallerde, emtianın alınış tarihlerinden itibaren en geç falan tarihe kadar efektif olacağı belirtilmiş olmadıkça, bankalar kendilerine ibraz edilen ve sevk vesaikinde gösterilen yükleme gönderme veya kombine taşıma, halinde,emtianın alınış tarihinden daha geç bir tarihi içeren sigorta vesaikini reddedeceklerdir.
Akreditif metininde aksi yazılı olmadığı takdirde, sigorta vesaikinin akreditif ile aynı cins para üzerinden düzenlenmiş olması gerekir.
Sigorta edilecek en düşük tutar, söz konusu emtianın CIF değeridir. Bununla beraber, eğer emtianın CIF değeri vesaikten anlaşılmazsa, bu takdirde bankalar akreditif tahtında çekilecek tutarı veya buna bağlı ticari faturadaki tutarı, hangisi daha fazla ise, en düşük değer olarak kabul edeceklerdir.
Bütün akreditiflerin, şart koşulan sigorta türünü ve eğer varsa, kapsayacağı ek rizikoları açıkça göstermesi gerekir.
“Müteamel rizikolar-ulusal risks” veya “mutad rizikolar-ustomary risks” Gibi açık olmayan terim kullanılmayacaktır. Bunlarla beraber, eğer bu gibi açık olmayan terimler kullanılırsa, bankalar sigorta vesaikini ibraz edildiği şekilde kabul edeceklerdir.
Bir akreditifte “bütün rizikolara karşı sigorta-insurance against all risks” koşulu bulunduğu takdirde, bankalar “bütün rizikolara all risks” şart ve kaydını taşıyan bir sigorta vesikasını kabul edecekler, fakat eğer herhangi bir özel riziko kapsanmamış ise bu konuda hiçbir sorumluluk taşımayacaklardır.
Akreditifte sigortanın bir yüzdeye bağlı olmadan yapılacağı açıkça belirtilmiş olmadıkça bankalar, kuvertürün bir “franchise”e veya ekscess”e (indirimli) tabi olduğunu gösteren bir sigorta belgesini kabul edeceklerdir.”
3- Ticari Faturalar (Commercial Invoıce)
Akreditifte aksi yazılı olmadığı takdirde, ticari faturaların, akreditif isteminde bulunan kimse adına düzenlenmesi gerekir.
Akreditifte aksi belirtilmiş olmadıkça, bankalar akreditifte yazılı tutarlardan fazla bir tutarı içeren ticari faturaları reddedebilirler.
Ticari faturada gösterilen malların niteliği, akreditifteki tanım ve özelliklere tümüyle uygun olmalıdır. Diğer belgelerde emtia, akreditifteki tanım ve niteliklere zıt olmayacak bir biçimde genel olarak tanımlanıp belirtilebilir.
4- Poliçe (The Bill of Ekschange)
Poliçe, ihracatçı tarafından hazırlanan ve imzalanan bir belge olup, ithalatçının belirli bir meblağı (ihracat tutarını) yine belirli bir süre sonunda ihracatçıya ödemesini öngören bel belgedir. Poliçe, ihracatçıya ödemenin yapılacağına dair bir güvence oluşturmamakla birlikte akreditife ek olarak düzenlenen bir belgedir.
5- Diğer Belgeler
“Ayrıca tanımlanıp belirtilmeksizin, antrepo senetleri, ordinolar, konsolosluk faturaları, menşe şahadetnameler, çeki listeleri, evsaf vesaikleri ve analiz raporları ve bunlara benzer diğer belgeler istendiği takdirde, bankalar bu gibi vesaiki ibraz edildikleri biçimde kabul edecekleridir.”
A-4-) AKREDİTİFLERDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Akreditif ödeme ile malın devir teslimini birleştirmek suretiyle satıcı ve alıncının farklı ticari çıkarlarını ortak bir noktada toplar ve korur. Ancak, ödeme malın kendisinin karşılığı olarak değil, mal temsil eden vesaik karşılığı yapılır.
Gayrikabilirücu ve teyitli bir akreditif sağlam bir ödeme aracıdır. Gerekli vesaik istendiği, sözleşmeler yapıldığı ve satıcıya güvenildiği takdirde, akreditif malın teslim alınması için de güvenilir bir araç olabilir. Ancak, akreditif dikkatli hazırlanması, kabul edilmesi ve kullanılması gereken bir araçtır. Akreditifi alan satıcı özellikle şu hususlara dikkat etmelidir:
a. aldığı akreditifi en kısa sürede incelemeli, değişiklik istiyorsa hemen amiri haberdar edilmelidir.
b. Akreditif koşullarının satış sözleşmesine uygunluğunu incelemeli, koşulların hepsini aynen yerine getirebileceğine inanmalı, aksi halde değişiklik istemelidir.
c. İbraz zamanı gelince, vesaiki birbirleriyle çelişmeyen ve akreditif koşullarına uygun biçimde ve en kısa sürede her halükarda akreditifin vadesi içinde bankaya vermelidir.
d. Akreditif koşullarına uyulmadığı veya vesaikte pürüzler olduğu takdirde banka ödeme yapmayacağından çok dikkat göstermelidir. Aksi halde; banka:
i. Vesaiki lehdara, tamamlanıp ve/veya düzeltilip vade içinde yeniden ibrazı için geri verebilir.
ii. Kendisi bir işlem yapmadan tahsilat için amir bankaya iletebilir.
iii. Kendisinin iletmesi için lehdara geri verebilir.
iv. Leharın talimatı ile, amir bankadan ödeme, kabul veya iştira için izin isteyebilir.
v. Lehdaran, kendisi ramburse olamazsa ödediği tutarı faizi ile geri alacağına dair bir teminat almak suretiyle, ödeme,kabul veya iştira işlemleri yapabilir.
vi. Rezervli olarak yani ramburse olamazsa lehdara rücu etmek kaydı ile, ödeme kabul veya iştiraya gidebilir.
Bir soruna yol açmamak için, lehdar yani ihracatçı şu noktaların üzerinde durmalıdır:
i. Akreditifin türü ve koşulları satış anlaşması ile uyumlu mudur?
ii. Kabul olunamayacak veya yerine getirilemeyecek koşullar var mıdır?
iii. Gerekli vesaik sağlanabilir mi?
iv. Malın tanımı, fiyatı satış sözleşmesine uygun mudur?
v. Akreditif tutarı sözleşmedeki bedeli karşılayacak düzeyde midir?
vi. Eğer ödeme için yabancı bir bankaya poliçe çekilecekse, bir faiz yükü doğacak mıdır?
vii. Yükleme ve akreditifin son bulma tarihleri ile evrakın teslimi için tanınan süre yeterli midir?
viii. Yükleme ve boşaltma limanları satış anlaşmasına uygun mudur?
ix. Sigorta koşulu anlaşmaya uygun mudur?
x. Satıcının isim ve adresi doğru yazılmış mıdır?
Bütün bu konularda tatmin olan satıcı malı hazırlamaya ve sevk işlemlerine başlayabilir. Duraksaması varsa bankasına danışmalı ve gerekiyorsa, akreditifi değiştirmesini alıcıdan istemelidir.
B-) VESAİK MUKABİLİ ÖDEME/VESİKALI POLİÇE
Dış ticaretin finansmanında temel araç olarak kullanılan kambiyo senetli bir poliçe niteliğindedir. Vesaik mukabili ödemelerde, ihracatçı, malları göndererek ithalatçı üzerine bir poliçe çekip sevk ettiği mallara ait belgeleri buna iliştirir ve söz konusu vesikalı poliçeyi kendi bankası aracılığıyla ithalatçının bankasına gönderir. Satıcının bankaya vereceği “tahsil emrinde, ithalatçının malı teslim almasını sağlayacak belgelerin ya “görüldüğünde ödenmesi” ya da “poliçenin kabul edilmesi” karşılığında verileceği açıkça belirtilir. Ayrıca tahsil emrinde ödeme veya poliçenin kabul edilmemesi halinde yapılacak işlemler, faiz, komisyon vesaik masrafların kime ait olacağı ve tahsil edilen paranın ne şekilde ödeneceği açıkça belirtilir. Aksi halde işlemler uluslar arası ödemelerle ilgili Yeknesak Kurallar gereğince yapılır.
Eğer poliçe görüldüğünde ödemeli poliçe ise, sevk belgeleri ithalatçıya ancak ödemeyi yaptığı takdirde teslim edilir. İthalatçı artık ilgili belgeleri nakliye firmasına ibraz ederek malları çekebilir. Bu durumda ithalatçı mallara sahip olduğu için, ihracatçı da parası kendisine SWIFT (paranın elektronik araçlarla anında alıcının hesabına geçirildiği uluslar arası para transferi yöntemi) yoluyla ulaştırılacağı için memnundur. Görüldüğünde ödemeli poliçe gereğince yapılacak ödeme, eğer tahsil emrinde uygun görülmüşse, transfer formalitelerinin tamamlanması amacıyla yerli para cinsinden yapılabilir. Bu durumda tahsil emrine transfer anında doğacak kur farkının ithalatçı veya bankası tarafından garanti edilmesine dair bir şart konabilir.
Vesaik mukabili ödemenin ikinci türü ticari kabul olarak bilinir. Burada belgeler alıcıya, adına çekilen poliçedeki bedeli ödeyeceğine dair kabul alındıktan sonra teslim edilir. Alıcı poliçenin arkasına kabul edilmiştir diye yazar ve imzalar. Muhabir banka bu kabul edilmiş poliçeyi saklar ve süresi geldiğinde tahsil eder burada kullanılan kambiyo senedi vadeli poliçedir. Satıcı gönderme belgelerine iliştirdiği vadeli poliçeyi ibraz vadeli veya sabit vadeli şeklinde tanzim edebilir.
İbraz vadeli poliçe mal bedelinin belgelerin ibrazından belli gün sonra ( 30, 60, 90, 180 gibi) ödenmesi anlamındadır. Sabit vadeli poliçe ise poliçe keşide edilirken belli bir ödeme tarihinin önceden üzerine yazılmasıdır.
Sözgelimi belgelerin ibrazından 30 gün sonra ödemenin yapılacağını öngören bir poliçe söz konusu ise bu, ithalatçıya malları satıp bedelini ödemesi için belirli bir süre kredi açmak demektir. Tipik bir kredili ihracattır. Şüphesiz ihracatçı böyle bir satışta fiyatlamasını, kredi süresi zarfındaki para kaybını telafi edecek bir faiz oranını da içerecek şekilde yapar. Veya ödenecek sabit bir faiz oranı poliçede ayrıca belirtilebilir. Faiz şartı sade görüldüğünde ödemeli veya ibraz vadeli ( görüldüğünden belli bir müddet sonra ödenecek ) poliçelere yazılabilir.
Kabul edilmiş bir poliçe ne ölçüde güvenilirdir? Böyle bir poliçe açıkça bir borcun hukuki deili sayılır. En azından alıcı, senetlerini ödemeyen birisi olarak ilan edilecek ve uluslar arası piyasada ciddi bir itibar kaybı olacaktır. Fakat, satıcılar, ödememe riskine karış genellikle ibraz bankasının veya birinci sınıf bir diğer bankanın aval veya garanti vermesini isterler.
Diğer taraftan, kabul edilmiş poliçenin ihracatçıya bir finansman imkanı sağlama özelliği de vardır. İhracatçı bu poliçeyi bankasına cari faizi haddinden ıskonto ettirebilir. İhracatçının bu şekilde sağladığı finansman bankacılıkta vesikalı iştira kredisi olarak adlandırılır. Fakat alıcının poliçe bedelini ödemesi ile paranın satıcı bankasına varması arasındaki zaman gecikmesini hesaplamadaki güçlükler nedeniyle, uygulamada daha ziyade avans kredisi tercih edilmektedir. Taraflar arasındaki anlaşma gereği alıcının bu kredinin faizini de ödemesi kararlaştırılabilir.
İhracatçının ıskonto veya avans yoluyla finanse edilmesinde banka riski çok azdır. Çünkü, müşterisini ve hesabının ne durumda olduğunu iyi bilmektedir. Kaldı ki, poliçenin ithalatçı tarafından ödenmemesi halinde, ihracatçıya başvurma hakkına da sahiptir.
Vesaik mukabili ödemelerle ilgili olarak bankaların sorumluluk ölçüsüne de değinmek gerekir. Bu ödeme yönteminde bankaların –aval veya garanti vermişlerse- satış işleminin aksaksızca gelişmesini garanti edecek herhangi bir yükümlülükleri söz konusu değildir. Bankalar sadece ihracatçının kendilerine verdiği vesaikin ithalatçının ülkesindeki muhabirlerine gönderilmesi ve tahsil emrindeki direktifler uyarınca alıcıya teslimi sorumluluğunu taşırlar.
Uluslararası ticarette vesaik mukabili yanında, mal mukabili ödemeler de yapılabilmektedir. Bu uygulamada, ihracatçı,herhangi bir ödeme yapılmadan veya bir poliçe tanzim etmeden malları ithalatçıya gönderir. Mal bedeli, sözleşmede belirlenen ilerdeki bir tarihte veya mallar satıldıktan sonra ödenir. Açıkça görüldüğü gibi, böyle bir uygulama ihracatçı açısından risklidir.
Vesaik Mukabili Ödeme Şeklinde İthalat Talepleri
Vesaik mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalat satıcı firmanın alıcıya belirli ölçüde güveni olduğu durumlarda kullanılan ir ithalat türüdür. Satıcı mal yüklendikten sonra kendisi veya ülkesindeki bir banka aracılığı ile sek vesaikini, (Konşimento, Fatura, Menşe Şahadetnamesi gibi) alıcının ülkesindeki bir bankaya karşılığının transferinden sonra alıcıya teslim edilmek koşuluyla gönderebilir. Bu takdirde, alıcının ülkesindeki banka söz konusu vesaiki, bedelinin satıcıya transfer edilmesinden sonra alıcı firmaya teslim eder.
Vesaik mukabili ithalat yapmak isteyen, ithalat belgesine sahip gerçek veya tüzel kişiler, ithal edilecek malın cinsi, ithalatçının sıfatı ve ithalat listelerine göre bankalara ibrazı gereken belgelerle birlikte, ithal müsaadesi düzenlettirmek amacıyla bankalara başvururlar.
Vesaik mukabili ithalatta müşteriden alınacak belgeler, akreditifli ödeme şekline göre yapılan ithalatta belirtildiği gibidir. Yalnız, bu durumda akreditif açma teklif mektubu istenmeyeceği tabiidir.
Vesaik Mukabili İthalatta Transfer Talepler
İthalatın vesaik mukabili ödeme şekline göre yapılması halinde, transfer için ithal müsaadesinin süresi içinde malların fiili ithalinden önce, bu müsaadenin (T) nüshasına istinaden bankalara müracaat edilir. İthal süresi uzatılmışsa ithal müsaadesinin süresine bu müddet kadar ilave yapılır.
Bankalarca müracaat üzerine, ithalatçılardan Türk Parası ile yapılacak ödemelerde Türk Lirası, döviz ile yapılacak ödemelerde mal bedeli karşılığı Türk Liraları tahsil edildikten 10 iş günü içinde Türk Parası transfer belgesi veya cari kurdan döviz satım belgesi düzenlenerek havale suretiyle transfer yapılır. (Çekle ödeme yapılması mümkün bulunmamaktadır)
Türk Parası transfer belgesinin veya döviz satım belgesinin tarihi, numarası ve tutarı ithal müsaadesinin (G) ve (T) nüshaları üzerine kaydedilerek, bu müsaadenin (G) nüshası ilgililere verilir veya gönderilir.
Türk Parası transfer belgesinin veya döviz satım belgesinin düzenlendiğine dair kayıt bulunmayan ithal müsaadesi konusu malların gümrüklerden çekilmesine izin verilmez.
Kısmi sevkıyatta, sevk edilen kısma ait bedelin Türk Lirası veya döviz ile satışının yapılması halinde, ithal müsaadesinin (G) nüshasının ilgililere verilmesi mümkündür. Bu durumda ithal müsaadesinin üzerine kısmi sevkıyatın yapıldığına dair not konulmalıdır.
Bankalarca, ithalat bedelinin transferinden önce; malların yüklenmiş bulunduğu ve kendilerine gelen belgelerin ithal edilecek mala ait olduğunun teyiti hususları aranır.
İthal vesaikinin yabancı memleketlerde bulunan muhabirlerince alınmış olduğu ve malların Türkiye’ye sevk edilmek üzere yüklenmiş bulunduğu hususu, ithal işlemlerine aracılık eden bankaya bildirildiği durumda, bankalarca mal bedelinin transfer edilmesi mümkündür.
İthalat Hesaplarının Kapatılması
Vesaik mukabili ithalatta, ithalatçıların ithal konusu malı, ithal müsaadesinin yürürlük süresi içinde kısmen veya tamamen fiilen ithal etmeleri ve gümrükçe tasdikli orijinal fatura sureti ile ithalatın hariçte sigortalı olarak yapılması halinde, orijinal sigorta belgelerinin tümünü en geç ithal süresinin sona ermesinden itibaren 90 gün içinde bankalara ibraz etmek suretiyle hesaplarını kapattırmaları gerekir.
Bankalar gümrükçe tasdikli orijinal fatura sureti ve ithal müsaadesi (T) nüshası üzerine transfer edilen Türk Parası veya döviz cinsi ve Türk Parası transfer veya döviz satım belgesinin tarih ve numarasını kaydettikten sonra fatura sureti ile ithalatın hariçte sigortalı olarak yapılması halinde orijinal sigorta belgelerini Türk Parası transfer veya döviz satım belgesini ekleyerek nezdlerinde saklarlar.
Bankalar, vesaik mukabili ithalatta, ithalat süresinin (uzatılan süreler dahil) sonundan itibaren 90 gün geçtiği halde hesaplarını kapatmamış, muamelenin safhalarını belirten taahhütlü bir mektup göndermek veya makbuz mukabili teslim etmek suretiyle 10 iş günü içinde ilgili kambiyo murakabe mercilerine bildirirler.
C-) MAL MUKABİLİ ÖDEME:
Mal mukabili, yani mallar ithal edildikten sonra yapılacak ödemede ithal malına ait belgeler ister doğruca ithalatçıya gelmiş olsun, ister Türk parası deposu mukabilinde ilgiliye teslim edilmek üzere bir bankaya gönderilmiş bulunsun, bedelinin transfer edilebilmesi için ithalatçıların mallarını gümrükten çekerek yetkili bankalardan birine müracaat etmeleri lazımdır.
Bu ödeme şekli ile yapılacak ithalatta transfer için müracaat süresi malların fiilen ithalinden itibaren genel olarak bir aydır; ancak, kitap vesair matbua ve dolu sinema filmleri ithalatı için bu süre altı aydır.
İmal süresi kabul edilmiş veya temdit verilmiş işlemlerde de yine fiilen ithal tarihinden itibaren bir ay zarfında yapılacak transfer müracaatları kabul olunur.
D-) KABUL KREDİLİ ÖDEME:
a. Bu ödeme ekline göre gerçekleştirilecek ihracat için düzenlenen poliçeler, akreditifli, vesaik mukabili, ve mal mukabili ödeme şekilleri ile ilgili usulleri göre işleme tabi tutulabilir.
b. Poliçeler,
- Konvertibl bir döviz cinsi veya TL üzerinden düzenlenmiş olmak ve
- Senedin ciro edildiği tarihteki ıskonto oranı uluslar arası para piyasasında geçerli faiz oranını aşmamak
Kaydıyla yurt içindeki veya dışındaki bankalara iskonto ettirilebilir.
Iskonto işleminin “lll/B” bölümünde belirtilen tahsil süreleri dışında yapılması halinde ihracat hesabının kapatılması ve DFİF’e devredilecek kur farkları açısından genel esaslar uygulanır.
c. Konvertibl bir döviz cinsi üzerinden düzenlenmiş poliçelerin yurt içinde veya dışında fiili ihraçtan itibaren 90 gün içinde ıskonto ettirilmesi halinde poliçe bedelinden Vl. Bölümde sayılan giderlerin düşmesinden sonra kalan tutarın % 70’ini aşan kısmı ihracatçının serbest kullanımına bırakılır.
TL üzerinden düzenlenmiş poliçelerin yurt dışında ıskonto ettirilerek konvertibl bir döviz cinsi üzerinden tahsili halinde de bu medde hükümlerine göre işlem yapılır.
d. a) Poliçelerin “keşideciye rücu edilemeyeceği” şartını taşıması halinde DAB’ler poliçelerin,
- Türkiye’deki bankalarca ıskonto edilmesi halinde, muhabirleri nezrindeki hesaplarının senet vadesinde alacaklandırıldığı tarihte değil, ıskonto tarihinde senet bedelinin tamamı üzerinden düzenlenir ve üzerine ıskonto tutarıyla ilgili not konulur.
- Yurt dışında ıskonto ettirilmesi halinde en erken senet bedelinin net tutarının muhabirleri nezrindeki hesaplarına alacak verildiğinin öğrenildiği tarihte senet bedelinin tamamı üzerinden düzenlenir ve ıskonto tutarı kadar aynı kur üzerinden DSB veya TPTB düzenlenir.
İhracatçının talebi var ise serbest kullanıma bırakılabilecek en çok % 30’luk tutar, ıskontonun yurt içinde veya dışında yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın senet bedelinden ıskonto tutarı düşüldükten sonra kalan bedel üzerinden hesaplanır.
Türkiye’deki bankalarca iştira edilen senet bedeller, vadesinde muhabir hesaplarına alacak geçtiğinde ayrıca DAB düzenlenmez.
İhracat hesabı, senetlerinin ıskontosunu takiben bankalarca kapatılır.
d. b) “rücu edilebilir” poliçelerin,
- Türkiye’deki bankalarca ıskonto edilmesi halinde DAB’ler, ıskonto tarihinde değil muhabirleri nezrindeki hesaplarının senet vadesinde alacaklandırıldığı tarihte senet bedelinin tamamı üzerinden düzenlenir ve üzerine ıskonto tutarıyla ilgili not konularak ihracat hesabı kapatılır.
- Yurt dışında ıskonto ettirilmesi halinde DAB’ler en erken senet bedelinin net tutarının muhabirleri nezrindeki hesaplarına alacak verildiğinin öğrenildiği tarihte senet bedelinin tamamı üzerinden düzenlenir ve ıskonto tutarı kadar aynı kur üzerinden DSB veya TPTB düzenlenerek ihracat hesabı kapatılır.
e. Kabul kredili işlemlerde, satıcının talep veya kabul etmesi halinde poliçenin tabi tutulduğu hükümler dahilinde bononun da kullanılması mümkün bulunmakta olup bunların ıskontosu halinde “d-b” bendinde açıklanan esas ve usullere göre işlem yapılır.
Kabul Kredili Ödeme Şekline Göre Yapılan İthalat
Bankacılık teamüllerine ve alıcı ile satıcı arasındaki anlaşmalara uyulmak kaydıyla, ithalat rejimine göre ithali mümkün bulunan tüm malların bedelleri kabul kredisi yoluyla da ödenebilir.
Kabul kredisi, ithalatçının ithal ettiği malın bedelinin belirli bir tarihte ödeneceğini, satıcıya garanti eden bir kredi türüdür.
Kabul kredili ithalatta, vesikalı poliçelerin bankalarca, bu bankaların verecekleri talimata göre muhabirlerince veya ithalatçılarca kabul edilmesi mümkündür. Poliçelerin ithalatçılarca kabul edilmesi halinde bankaların aval vermesi zorunlu değildir. Kabul edilen poliçeyi satıcı (ihracatçı) kendi bankasına ıskonto ettirerek mal bedelini poliçe vadesinden önce tahsil etmek olanağını bulur.
Kabul kredisi yoluyla akreditifli, vesaik veya mal mukabili olmak üzere her üç ödeme şekline göre ithalat yapılabilir.
Kabul kredili mal mukabili işlemlerde ise bir akreditif söz konusu olmadığından, satıcı malı sevk ederken, alıcı üzerine çekeceği poliçeleri alıcının kabul edeceği veya bankanın kabul edeceği hususunda bir güvenceye sahip değildir. Satıcı malı sevk eder, mala ilişkin vesaiki ve ekinde poliçeyi alıcının bankasına gönderir. Poliçe, ithalatçı veya banka tarafından kabul edilince vesaik, ithalatçıya teslim edilir.
Kabul kredili akreditifli, vesaik mukabili veya mal mukabili işlemlerde, poliçe banka tarafından kabul edilecekse veya banka aval verecekse, banka müşterileri lehine taahhüde girmiş olacaktır. Bu nedenle ilgili ithalatçı firma lehine kredi tahsis ettirmek gerekir. Kabul kredili işlemler, ancak Fon Yönetimi Müdürlüğünce provizyon ve Krediler Müdürlüğünce gerekli kredi tahsis edildikten sonra başlanabilir. (İthalatçı kabulüyle sonuçlandırılacak kabul kredili işlemlerde banka taahhüdü söz konusu olmayacağı için kredi tahsisine de gerek yoktur.)
Kabul kredili işlemlerde poliçelerin vadeleri kabul tarihinden itibaren herhangi bir süreyle bağlı olmaksızın serbestçe belirlenir. İlk poliçenin vadesi içinde yeni bir poliçe düzenlenmek suretiyle temdit talepleri yerine getirilebilir.
Kabul kredili ödeme şekline göre yapılacak ithalatta, ithalat hesaplarının diğer şartların yerine getirilmiş olması kaydıyla, poliçe vadesinin fiili ithalden önce sona ermesi halinde ithal süresinin bitiminden itibaren 90 gün içinde; fiili ithalden sonra sona ermesi halinde ise poliçe bedelinin transferini müteakip genel esaslar dahilinde kapatılması gerekmektedir.
E-) PEŞİN ÖDEME
İhracat bedelinin fiili ihraçtan önce tahsil edildiği bu ödeme şeklinde uygulanacak esaslar aşağıda açıklanmıştır.
1) Peşin bedeller, konvertibl döviz veya TL üzerinden tahsil edilebilir.
2) Peşin ihracat bedelleri,
· bankalar aracılığı ile havale şeklinde,
· ithalatçı, ihracatçı veya bunlar adına hareket ettiğini beyan eden üçüncü kişilerce ( Türkiye’de veya dışarıda yerleşik) çek (seyyah çeki hariç) ve efektif olarak
· döviz satan kişinin yurt dışında yerleşik olduğunun (pasaport veya kimliğini belirleyen diğer belgelerle) tevsiki veya kredi kartının yurtdışından verilmiş olduğunun DAB’ı düzenleyen banka tarafından tespiti halinde ve bir başkasına devredilmemek kaydıyla kredi kartıyla tahsil edilebilir.
DAB üzerinde:
· bedellerin hangi ihracatçı adına geldiği,
· bedelin peşin ihracat bedeli olduğu,
· ne şekilde gönderildiği (havale, çek veya efektif),
peşin bedelin süresi
belirtilir. Ayrıca, peşin bedelin alışı TL ve ABD doları dışındaki bir konvetibl döviz cinsinden yapılmışsa alışı yapılan dövizin DAB’nin düzenlendiği tarihteki Bankamız çapraz kurlarından ABD doları karşılığı DAB’nin arka yüzüne kaydedilir ve kapatmada bu tutar esas alınır.
1. Getirilen peşin bedeller karşılığında ihracat,
· bedeli gönderen veya getiren ithalatçıya,
· bedeli gönderen veya getiren ithalatçının bilahare beyan edeceği bir diğer ithalatçıya yapılabilir.
2. Peşin bedel karşılığı ihracatın 1 yıl içinde yapılması gereklidir. Ancak, meyan kökü, tütün, üzüm ve incir ihracı amacıyla getirilecek peşin bedellerin kullanım süresi 18 ay, gemi inşa ve ihracının (hazır gemi hariç) finansmanı amacıyla getirilecek peşin bedellerin kullanım süresi 24 ay olabilir. Meyan kökü, tütün, üzüm ve incir ihracı ile gemi inşa ve ihracı için peşin gelen bedeller karşılığında başka bir mal ihracı halinde kullanım süresi 1 yılla sınırlıdır.
Peşin bedelin 1 yıldan kısa vadeli olması halinde 1 yıla kadar olan süre uzatma işlemleri bankalarca yapılabilir. Meyan kökü, tütün, üzüm ve incir ihracı amacıyla getirilen peşin bedellerin kullanım süresi 18 aya, gemi inşa ve ihracı amacıyla getirilen peşin bedellerin kullanım süresi de bankalarca 24 aya kadar uzatılabilir.
“ll/D-
Teşvik belgeli olarak yapılan gemi, komple fabrika ve tesisleri ihracatında bedelin peşin olarak gelmesi halinde, peşin bedellerin kullanım süresi teşvik belgesi süresi ( ek süreler dahil) kadardır. İhracat süresinin uzatılması halinde peşin bedellerin kullanım süresi de buna paralel olarak bankalarca uzatılır.
1) Alışı 1 Mart 1996 (dahil) tarihinden itibaren yapılan peşin bedellerin (alıcı firma prefinansmanı dahil) üçüncü kişileri devri mümkün bulunmamaktadır.
2) Peşin bedellerin ihracatçı veya yurt dışında yerleşik kişiler adına açılan DTH’lere alınması ve bu hesaptan kısım kısım dahi olsa alış yapılması mümkündür. Bu paraların ihracat bedeli olarak alışının yapılabilmesi için yurt dışından geldiğinin tespiti şarttır. Ancak, 50.000 ABD doları veya eşiti döviz tutarına kadar olan efektiflerde gümrük idarelerince düzenlenen DBT aranmaz.
DTH’ye alınan peşin bedellerin fiili ihraç tarihinden sonra kısım kısım dahi olsa gerçekleşen ihracatın bedeli olarak alışı yapılabilir. Bu durumda ihracat bedelinin en az % 70’nin fiili ihraç tarihinden itibaren 90 gün içinde alışının yapılması halinde ihracat hesabı kapatılarak bakiye tutarları ihracatçıların serbest kullanımına bırakılır.
3) Hizmet ihracı karşılığında gelen peşin bedellerle açılan DTH’lerden de kısım kısım bedel alışı yapılabilir.
4) Peşin Bedellerin İhracat Taahhüdünün Kapatılması:
Peşin bedellerin ihraç taahhüdü, aşağıda ki şekillerde ve mutlaka ihracattan sağlanan bedellerle kapatılır.
a- Mal İhracı:
Mal ihracında ihracatçılarca GB’ye ihracatın peşin bedel karşılığı yapıldığı belirtilir.
Gümrük idareleri ihracatçıdan DAB’nin firma nüshasını talep ederek arkasına GB’nin tarih, sayı ve tutarını,
Bankalar da hesabı kapatırken gerekli kontrolleri yaparak DAB’nin kendilerindeki nüshasına firma nüshasındaki bilgileri kaydederler.
Peşin bedel, ihraç bedellerinin getirilmesi için tanınan süreler ile peşin bedelin süresi içinde beyan edilmek kaydıyla peşin bedelin alışından önce veya sonra bedeli gönderen kişiye yapılmış olan mal veya vesaik mukabili ihracatın taahhüdüne sayılır. Bu durumda bankalarca DAB’nin firma ve banka nüshasına GB’nin tarih, sayı ve tutarları kaydedilir.
Peşin bedelin alışını yapan banka, GB’ye ilişkin bilginin gönderildiği bankadan farklı ise GB’ye ilişkin bilginin gönderildiği banka tarafından alışı yapan bankaya nezrindeki DAB nüshasına gerekli notu düşmesi için bilgi verilir.
b- Mahsuben İade:
b.1) Peşin bedeller, kullanım süresi ve fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde kalmak ve TL’leri ihracatçıya ödenmemek kaydıyla,
1.1) Akreditifli, vesaik mukabili, mal mukabili veya kabul kredili ödeme şekillerin göre yapılan ihracat bedelleriyle,
1.2) İlgili oldukları ihraç partisinin DTH’ye alınan tutarlarıyla,
1.3) İhracat, aracı ihracatçı vasıtasıyla yapılmış ise aracı ihracatçının onayı alınmak kaydıyla aracı adına gelen fiilen yapılmış ihraç bedelleriyle
İade edilmek suretiyle mahsuben ödenebilir.
b.2) Peşin bedeller,
2.1) Alışının yapıldığı tarihten önce fiili ihracı yapılmış ihracat bedelleriyle,
2.2) Diğer bir peşin bedel veya prefinansman kredisiyle,
2.3) TL üzerinden alışı yapılmış ise konvertibl döviz olarak getirilen ihracat bedelleriyle
mahsuben iade edilemez.
b.3) Mahsup işlemi sırasında,
3.1) Mahsup tarihindeki aracı banka alış kurları üzerinden DAB ve DSB veya TPTB düzenlenir.
3.2) Peşin bedelin alışı sırasında düzenlenen DAB’nin firma ve banka nüshasına, ihraç bedelleriyle ilgili mahsup DAB ve DSB veya TPTB’lerin tarih, sayı ve tutarları ile GB’lerin tarih, sayı ve tutarları yazılır ve mahsuben iade yapıldığına dair not konulur.
Mahsup işlemi için düzenlenin DAB ve DSB veya TPTB’ye de peşin bedelin alışı sırasında düzenlenen DAB’nin tarih, sayı ve tutarı ile GB’nin tarih, sayı ve tutarı kaydedilir.
Zorunlu döviz devri peşin dövizin alışı sırasında yapıldığından mahsuben iade işleminde ayrıca zorunu döviz devri yapılmaz.
Peşin bedelin alışını yapan ile mahsuben iadeyi yapan banka farklı ise mahsubu yapan banka tarafından alışı yapan bankaya nezrindeki DAB nüshasına söz konusu notları koyması için bilgi verilir.
c) Tasfiye Suretiyle İade:
c.1) Peşin bedeller peşin dövizi gönderenin dışında üçüncü bir kişiye yapılan ihracatla ilgili, birbiriyle irtibatlı ve düzenlenme tarihleri peşin dövizlerin kullanım süresi ( ek süreler dahil )içinde kalan GB ile DA ibraz edilmek suretiyle tasfiye yoluyla iade edilebilir.
c.2) Peşin bedeller
2.1) Alışının yapıldığı tarihten önce fiili ihracatı ve bedelinin alışı yapılmış ( TL’ ye çevrilmiş) ihracat bedelleriyle,
2.2) Vadesinden sonra bedelinin alışı yapılmış (TL’ ye çevrilmiş) ihracat bedelleriyle
tasfiye suretiyle iade edilemez.
c.3) Tasfiye suretiyle iade işleminde,
3.1) Tasfiye tarihindeki banka satış kurlarından DSB veya TPTB düzenlenir.
3.2) Transfer yapılmadan önce peşin dövizin alışı sırasında düzenlenen DAB’ ye iade edildiğine dair,
ihracatla ilgili DAB ve GB nüshaları üzerine peşin dövizin transferine mesnet teşkil ettiğine dair,
iadeye ilişkin DSB’ ye peşin dövize ait DAB, ihracatla ilgili DAB veya GB’ ye ilişkin kayıtlar konulur.
Tasfiye suretiyle iadeyi yapan banka ile peşin dövizin alışını yapan bankanın farklı olması halinde bu bankalar aralarında haberleşmek suretiyle nezdlerindeki belgelere yukarıda belirtilen kayıtları koyarlar.
3.3) Bu ihracatın peşin dövizin taahhüdüne sayılabilmesi için DAB’ nin firma nüshası üzerinde daha önce bir başka peşin dövizin veya prefinansman kredisinin iadeden transferine mesnet teşkil ettiğine dair bir notun bulunmaması gerekir.
d- Peşin Bedellerin İadesi:
Peşin bedeller karşılığında mal ihraç edilemez, ihracattan sağlanan bedellerle mahsuben veya tasfiye suretiyle iadesi mümkün olmaz ise bu paralar döviz satışı yapılmak suretiyle veya alacaklının kabulü halinde TL’ yle iade edilebilir. TL üzerinden alışı yapılan peşin bedelin konvertbl bir döviz cinsinden iadesi mümkün değildir.
1. Peşin bedeller için bankalarca garanti verilebilir.
2. Peşin ödenen mal bedeller, iade edilmeleri veya ihracatın süresi içinde (ek süreler dahil) gerçekleştirilmemesi halinde DAB’ nin düzenlendiği tarihten itibaren prefinansman hükümlerine tabi tutulur.
Fındık dışında başka bir malın ihracı amacıyla gelen peşin bedeller karşılığında fındık ihracı yapılamaz. Bu sebeple fındık ihracatı için gelen peşin bedellere ilişkin DAB’ lerin düzenlenmesi sırasında üzerlerine peşin fındık bedeli olduğunun mutlaka belirtilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, fındık için gelen peşin bedeller karşılığında fındık dışında başka bir mal ihracı mümkündür.
3. İhracatçılarca kesin satıştan önce “konsinye avansı” olarak alışının yapılması istenen
bedellerin alışı peşin bedel olarak yapılır.
4. Peşin bedel (ihracat akreditiflerinin peşin ödemeye imkan veren kısımları dahil) faiz şartıyla gönderilmiş ise faiz tutarının mal ihracı suretiyle ödenmesi mümkün olup bu tutar için aynı kur üzerinden DAB ve DSB veya TPTB düzenlenir.
Faiz tutarının mal ihracıyla ödenemeyen kısımları prefinansman hükümlerine tabi tutulur.
F-) ALICI FİRMA PREFİNANSMANI
İhracatla ilgili malın finansmanına kullanılmak üzere firmalarca yurt dışındaki alıcıdan sağlanarak Türkiye’deki bankalar tarafından alışı yapılan bu krediler, fiili ihracı yapılmasıyla ihracat bedeli haline gelir.
Prefinansman kedisine istinaden yapılacak ihracatta, GB üzerine ihracatın “Prefinansmanlı ödeme” şekline göre yapıldığı belirtilir.
Süreler dahil diğer hususlarda peşin bedel hükümleri uygulanır.
H-) ÖZEL TAKAS
Mal ve/veya hizmet ihraç ve ithalinde karşılıklı tarafların aynı gerçek veya tüzel kişiler olması halinde bunların bedelleri herhangi bir para hareketi söz konusu olmaksızın kısmen veya tamamen birbiriyle takas (mahsup) edilebilir.
Mal ihracı bedelleri ile mal ve/veya hizmet ithali bedellerinin takas edilmesi talebinin fiili ihraç tarihinden itibaren “lll/” Bölümünde belirtilen tahsil süreleri içinde yapılması gerekir.
Hizmet ihracı bedelleri ile mal ve/veya hizmet ithali bedellerinin takas talebi herhangi bir süreyle sınırlı değildir.
Bankalar, takasa ( mahsuba) tabi tutulan bedeller için TL olarak aynı kur üzerinden DAB ve TPTB düzenlerler. Bu belgelerde kayıtlı kur, düzenlenme tarihlerindeki Bankamız döviz alış kurlarından daha az olamaz
Takas talebinde, mal ithal ve ihracı için ithal ve ihraç hesabının kapatılmasına ilişkin belgeler; hizmet ithal ve ihracında fatura ve istihkak raporu veya benzeri belgelerin ibrazı gerekir.
Mal ihracının takasa tabi tutulmayan kısmının tahsilinde genel esaslar uygulanır.
I-) BAĞLI MUAMELE
Gümrük Birliğince üye ülkeler dışında üçüncü ülkelerle yapılacak dış ticaret faaliyetlerinde gerektiğinde kullanılmak üzeri ithal edilen mal, hizmet ve teknoloji bedelinin mal, hizmet ve teknoloji ihracıyla karşılandığı, ithal veya ihraç fazlalığının döviz olarak tediye veya tahsil edildiği bu ödeme şeklinde uyulacak esaslar aşağıda açıklanmıştır.
1) İhracatçı firmanın üyesi olduğu veya bulunduğu bölgedeki ihracatçı birliğinin izin belgesi aranır.
2) İhracatçı birliği, verdiği izin belgesinin bir örneğini “Bağlı Muamele veya Takas Başvuru Formu” nda beyan edilen bankaya gönderir.
3) Hesapların izlenmesi ve işlemlerin takibi bakımından ithalat ve ihracat işlemleri aynı banka tarafından yürütülür.
4) İthalat ve ihracatın ihracatçı birlikleri tarafından verilen izin belgesindeki süre (ek süreler dahil) içinde gerçekleştirilmesi gerekir.
5) İhracatçı birliklerince verilme süreye (ek süreler dahil) takip eden en geç 90 gün içinde ithalat ve ihracat hesabının kapatılmasını teminen aracılık eden bankaya müracaat edilmesi zorunludur.
Birliklerce verilen izin belgelerinde ithalat ve ihracat bedelleri,
a) TL olarak gösterilmişse DAB ve TPTB
- ithalatın önce yapılması halinde mukabil ihracatın gerekleştirildiği tarih itibariyle,
- ihracatın önce yapılması halinde mukabil ithalatın gerçekleştiği tarih itibariyle
TL üzerinden düzenlenir.
b) Döviz olarak gösterilmiş ise mukabil ihracat veya ithalatın fiilen gerçekleştirildiği tarih itibariyle serbestçe belirlenin alış kurundan TL’ ye çevrilerek TL üzerinden DAB ve TPTB düzenlenir. Uygulanacak kur, belgelerin düzenlenme tarihindeki Bankamız döviz alış kurundan daha az olamaz.
Belgeler üzerine “Bağlı Muamele” nedeniyle düzenlendiğine dair not konulur ve fiili ihraç ve ithal tarihleri yazılır.
6) Bankalarca, ithalat ve ihracat hesaplarının ihracatçı birlilerince verilecek izin belgesindeki süreyi ( ek süreler dahil ) takip eden 90 gün içinde kapatılması için başvurulmaması veya bu süre içinde ithal ve/veya ihracatın gerçekleştirilmediğinin tespiti halinde 10 iş günü içinde ilgili kambiyo müdürlüğüne ihbarda bulunulur.
7) Banka tarafından hesabı kapatılan veya kambiyo müdürlüğüne ihbar edilen işlemler hakkında izin belgesini veren ihracatçı birliğine 10 iş günü içinde ilgi verilir.
8) Bu ödeme şekline, gerek ithalatta gerek ihracatta düzenlenecek GB üzerine firmalarca bu işlemlere aracılık eden banka şubesinin ismi ödeme şeklinin”Bağlı Muamele” olduğu kaydedilir.
9) İhracat bedelinin verilen süreler içinde (ek süreler dahil) malla karşılanmayıp kısmen veya tamamen döviz veya TL olarak tahsilinin öngörüldüğü durumlarda döviz olarak tahsil edilen kısım ilgilere serbest kurdan ödenir. Döviz alışının bu süreden ( ek süreler dahil) sonra yapılması halinde ise ihracat bedelinin alışı serbest kur üzerinden yapılmakla birlikte alışın yapıldığı tarih ile bağlı muamele için verilen süre ( ek süreler dahil ) sonundaki Bankamı alış kurları arasında lehe oluşan fark DFİF’ e aktarılmak üzere 210 iş günü içinde Bankamız şubelerine devredilir.
İthalat bedelinin mal ihracı suretiyle ödenmeyip kısmen veya tamamen döviz veya TL olarak ödenmesi halinde genel esaslara göre işlem yapılır.
10) İhraç veya ithal bedellerinin kısmen veya tamamen hizmet veya teknoloji transferiyle ödenmesinin ön8görüldüğü durumda ithalatçı veya ihracatçının düzenlediği fatura veya gerek duyulacak diğer belgelerdeki tutarlar esas alınır.
J-) FAKTORİNG
İhracattan doğan alacak hakkının bir faktör kuruluşa temlik edildiği faktoring işlemlerinde, ihracat bedellerinin TPKK Mevzuatında belirlenin bedel getirme süreleri içinde tahsilinden bu kuruluşlar sorumludurlar.
İhracatçı tarafından faktör kuruluşça alacağın devralındığına ilişkin bir belgenin aracı bankaya ibrazı üzerine ihracat hesabının kapatılmasına ilişkin sorumluluk ihracatçıdan faktör kuruluşa intikal edeceğinden ihracat bedellerinin, alacağın tahsilini müteakip veya faktör kuruluşun kendi döviz kaynaklarından karşılanmak suretiyle TPKK Mevzuatında belirlenen sürelere tekabül eden oranlarda bankalara satılması halinde bankalarca DAB ihracatçı firma adına düzenlenerek ihracat hesabı kapatılır. İhracat bedellerinin söz konusu süreler içinde tahsil edilememesi halinde ilgili kambiyo müdürlüklerin sadece faktör kuruluşlar ihbar edilir.
Bankalarca üzerine alacağı devralan faktör kuruluşunun unvanı da belirtilmek suretiyle alacağın tamamı üzerinde DAB, faktoring masrafları için de aynı kurdan DSB veya TPTB düzenlenir.
K-) DESTEKLEME VE FİYAT İSTİKRAR FONU’NA TABİ MALLARIN İHRACINDA UYULMASI GEREKEN ESASLAR
Bakanlar Kurulunca ilan edilmiş ve edilecek tutarlarda DFİF’ e prim kesintisi yapılan malların ihracı mal mukabili ödeme şekline göre yapılamaz. Malı temsil eden eden vesaikin bedeli tahsil edilmesizin veya yurt dışındaki muhabir bankalarca ödeneceğine dair garanti altına alınmaksızın alıcıya teslimi mümkün değildir.
Alıcı üzerine keşide edilen poliçelere muhabir bankalarca aval verilmesi veya kabul edilmesi, yabancı ülkelerdeki muteber ihracat sigorta kurumlarının veya faktoring şirketlerinin garantisi, yediemin makbuzunun ( Trust Receipt) temin edilmesi de garanti hükmündedir.
DFİF’ e prim kesintisi yapılan malların ihracında, ihracat bedellerinin fiili ihraçtan sonra efektif olarak getirilmesi mümkün değildir. Ancak efektif olarak getirilen peşin bedeller ve prefinansman krediler karşılığında bu tür malların ihracı mümkündür.
Söz konusu malların ödeme şeklinin mal mukabili olarak beyan edildiği GB7lerin ibraz edilmesi veya GB’ ye ilişkin bilgilerin bankalara gönderilmesi halinde bankalar durumu ilgili kambiyo müdürlüğü veya ihracatçı birliğine bildiriler.
İhracat ile ilgili çok güzel bilgiler vermişsiniz teşekkür ediyorum. Ben de kendi sitemde birkaç bilgi yazdım buradan okuyabilirsiniz: ihracat nasıl yapılır