Pages

Kuantum düşünce
Akın Berk Sürücü

Perakendecilik

akın berk sürücü | 13:28


A.1. PERAKENDECİLİĞİN TANIMI

Tüketim mallarının dağıtımı, dağıtım kanallarının ilk üyesi olan üretici ile başlar nihai tüketici ile sona erer; ama çoğu zaman arada en az bir aracı vardır ki, o da perakendecidir. Hemen hemen tüm işletmeler –üreticiler, toptancılar ve perakendeciler- nihai tüketiciye mal satarlarsa da, perakende ticaret en çok perakendeciler tarafından yapılır; zira bu onların esas işidir.

Perakendecilik, “mal ve hizmetlerin kişisel veya ailevi kullanımı için satışı ve bununla doğrudan ilişkili tüm faaliyetlerdir” veya “mal ve hizmetlerin kişisel kullanım için doğrudan doğruya nihai tüketicilere satışıyla ilgili tüm faaliyetlerdir” şeklinde tanımlanabilir. Perakendecilik veya perakende ticaret çok büyük oranda dükkan ve mağazalarda yapılır, ama kozmetik ürünleri gibi kapıdan kapıya, çiftlik ürünleri ve meyve sebzede olduğu gibi yol kenarlarında, otomatik makinelerle, postayla ya da telefonla yapılan dükkansız perakendecilik de giderek artmaktadır.[1]

A.2. PERAKENDECİLİĞİN FONKSİYONLARI

Perakendeciliğin veya perakendecinin fonksiyonları, hem tüketiciler hem de üretici ve toptancılar için önemlidir. Perakendeci aşağıdaki hizmetlerin bazılarını veya hepsini müşterilerine sağlayabilir:

n Uygun yer,

n Belli piyasalara tahsis edilen mal çeşitlerinin seçimi,

n Toptan malda bölme ve böylece küçük miktarlarda malın satılabilmesi,

n Ticari malı daha kabul görür hale getirme,

n Malları gelecek için stokta tutma,

n Malların sistem boyunca ilerlemesinin sağlanması, (ambardan perakendeciye, müşteriye )

n Yalnızca tüketiciye değil, tedarik eden firmaya da bilgi sağlanması,

n Üretim garantisi sağlanması,

n Satış sonrası hizmet,

n Tüketici şikayetleri ile ilgilenilmesi,

n Kredi ve düşük satın alma olanağı sağlanması,

n Sosyal görüşme olanağı sağlaması gibi.[2]

Perakendeciler, müşterileri için satın alma ( acentesi ) uzmanı, kendilerine mal tedarik edenler için de satış ( acentesi ) uzmanı gibi görev yaparlar; bu rollerini yerine getirirken de tüketicinin ihtiyaçlarını tatmin etme, mamul çeşitlerini oluşturma, pazar bilgisi toplama ve müşterilerine kredi tanıma gibi çeşitli pazarlama faaliyetlerinde bulunurlar. Aynı zamanda, üretici veya toptancının tüketicilerle bağlantılarını sağlarlar.

Dağıtım kanalının sondan ikinci halkası, aracıların da sonuncusu olarak perakendeciler tüketicilerden topladıkları birinci elden pazar bilgisini üreticilere doğru aktarırlar ve tutundurmada yardımcı olurlar. Üreticiler de, kendilerine önemli yararlar sağlayan perakendeci işletmelere çeşitli şekillerde destek olurlar: yüksek kar marjı verme, kendilerine doğrudan ( aracısız ) mal satma, ulusal düzeyde reklamlarla müşterileri arttırma gibi.

Tüketicilere uygun malı uygun yerde ve uygun zamanda hazır bulundurarak sunma ve satışı gerçekleştirip mülkiyeti devretme işlemi ile perakendeci; yer, zaman ve mülkiyet faydalarının hepsini yaratır. Perakendecilerin bu çalışmalardaki başarısı, sadece onların değil, başta üretici - ki, başarıdan en fazla yararlanan odur– olmak üzere, dağıtım kanalı halkasının üyeleri olan tüm diğer işletmeleri de olumlu yönde etkiler; böylece zincirleme mal akışı gerçekleşir.[3]

A.3. PERAKENDECİ KURUMLARIN SINIFLANDIRILMASI

Perakende ticaret, dolayısıyla perakendeciler, çeşitli kriterlere göre sınıflandırılabilirler:

a) İşleyiş Yöntemleri Açısından:

1) Mağazasız Perakendecilik

- Posta İle Satış Mağazaları

- Otomatik Satış

- Doğrudan Satış ( Kapıdan Kapıya )

- Elektronik Alışveriş

2) Mağazalı Perakendecilik

- Servis ( Hizmet ) Mağazaları

- Self – Servis Mağazaları

- İndirimli Mağazalar

- Süper Market ve Hiper Marketler

b) Satılan Mal Türüne Göre:

1) Genel Mağazalar

2) Sınırlı Türde Mal Satan Mağazalar

3) Özel Mağazalar

4) Departmanlı Mağazalar

c) Sahiplik Açısından:

1) Bağımsız Mağazalar

2) İmalatçının Kendi Perakende Satış Mağazası

3) Zincir Mağazalar

4) Perakendeci Kooperatifleri

5) Tüketici Kooperatifleri

d) Yerleşme Yerine Göre:

1) Mahalleler

2) İkincil Ticaret Merkezleri

3) Ticaret Merkezlerindeki Mağazalar

4) Alışveriş Merkezlerindeki Mağazalar

5) Kent Ana Ticaret Merkezlerindeki Mağazalar

6) Semt Pazarlarındaki Tezgahlı Satıcılar

7) Karayolu Kenarlarındaki Satıcılar

8) Köy Ve Kasabalardaki Dükkanlar

9) Seyyar Satıcılar

10) Kamyonlu Satıcılar[4]

B. HALKLA İLİŞKİLER

B.1. HALKLA İLİŞKİLERİN TANIMI

İşletme açık bir sistemdir. Bu nedenle halka açılmak zorundadır. İşletmeler sadece üretim ve satış yapan klasik kuruluşlar değil, halka karşı sosyal sorumluluğu olan çağdaş kuruluşlardır.

Halkla İlişkilerde temel hedef dar yada geniş anlamda kamu oyudur. Bu kavram ise değişik biçimde yorumlanabilir. Davson’a göre kamuoyu toplumdaki gruplar ve kişiler arasında bir değerleme, ortak gelişen bir tutum ve tavır oluşumu olarak tanımlanabilir.

Geniş anlamda halkla ilişkiler, bir kurum toplumla bütünleşme yönünde harcadığı çabaların tümü olarak tanımlanabilir. Ancak her kurumun ilişkiler içinde bulunduğu halk kesimi farklılıklar sunar. Örneğin, bir hükümet için halk ülkede yaşayan tüm insanlar, bir gazete için kendi okuyucuları, bir dernek için kendi üyeleri, bir spor kulübü için kendi taraftarları ve bir işletme içinse halk, örgüt içinde çalışanlar ile örgüt dışında yer alan ve firmayla ilişkisi bulunan tüm kişi ve kuruluşları kapsamına alır.

Bu açıdan bakıldığına işletmenin halkın çeşitli kesitleriyle olumlu veya uyumlu ilişkiler kurarak işletmeyi halka tanıtmak ve halkı tanıma sanatı akla gelmelidir. Örneğin içinde bulunduğu toplumun ve özellikle hedef kitlenin özlem ve özelliklerini tanımak ve bu arada firmanın izlediği politika ve uygulamaları halka çok yönlü olarak çeşitli iletişim araçları kullanarak yansıtmayı işletme yönetiminin başta gelen görevleri arasında saymak gerekir.

Firma içi ve firma dışı bağları ifade eden halkla ilişkiler olgusunu bir tablo haline getirerek inceleyebiliriz :[5]

n Kim Üstleniyor ? Örgüt içinde bir ünite.

n Ne yapılıyor ? İletişim politikası. ( bilgi, diyalog, değişim)

n Kimden başlıyor ? Geniş anlamda bir gruptan. (işletmeden)

n Kime yönelik ? Topluma. (işletme içi ve dışı)

n Ne zaman uygulanır? İlişkiler kurmak için her zaman.

n Nasıl uygulanır ? Güven stratejisine göre değişir.

n Kimin yararına ? İşletmenin ekonomik ve sosyal çıkarına.

n Ne gibi amaçlar? İşletme açısından: Yaratıcılık, düzeltmek, imaj.

Toplum açısından: Anlayış, sempati ve kalıtım

sağlamak.

B.2. HALKLA İLİŞKİLERİN ÖNEMİ

Her işletmenin çevresiyle iyi kötü, az veya çok ilişkileri vardır. Önemli olan bu ilişkilerin planlı, düzenli ve sürekli olmasıdır

Gelişmiş yada gelişmekte olan bir ekonomide işletmeler büyürken çalıştırdıkları iş gören sayısı artmakta, daha geniş bir tüketici kitlesine hizmet etmekte, bağlı olduğu satıcı işletmeler çoğalmakta, sayıları gittikçe artan ortaklarla daha çok kar payı ödeme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum işletme yönetiminde iş görenler, müşteriler, ortaklar, aracılar, yörenin komşuları ve kamu görevlileri ile ilişkilerin kurulması gerektiği sonucunu doğurmuştur.[6]

Şunu kabul etmek gerekir ki Amerika ve Almanya gibi tüketim ekonomilerinin gelişmesindeki en büyük faktör işletme ile toplum ilişkilerinin çok iyi düzeyde tutulması ve işletme imajının yaratılmış olmasıdır. Halkla İlişkiler işletmenin diğer fonksiyonları ile eşdeğer kabul edilmekte ve giderek özel bir yer almaktadır. Öyle ki bir işletmede karlılık oranı yüksekse o işletmede halkla ilişkiler mutlaka çok iyidir.[7]

Kamu oyunda belirli bir üne sahip olan firmanın kredi kuruluşlarından daha kolaylıkla finansal destek sağlayacağı bir gerçektir. Firma güç günler geçirse ve finansal darboğazlarla karşılaşsa bile bankalar daha önceleri kendileri ile iyi ilişkiler kurmuş olan firmaya yardımcı olmaya çalışır.

Bu örnekten de anlaşılacağı gibi bir firma için kamuoyunda iyi bir üne sahip olmanın çok önemli bir olduğu bir gerçektir. Bu konuda yapılan bir araştırmanın sonuçları şöyledir:[8]

n İyi ünü olan firma kötü mal satmaz. % 65

n Eski yerleşmiş firmalar en iyi malı yapar. % 51

n Tanımadığım firmanın malını almam . % 39

n Piyasadaki yeni mallar eskilerin taklididir. % 24

Kuruluşlar kamu oyunda saygın bir şekilde kendilerinden bahsedilmesini istiyorlarsa ve tüketici kitleleri ile ekonomik çıkarları karşılıklı olarak geliştirme uğraşı veriyorlarsa, güçleri oranında halkla ilişkiler çalışmalarına girmek durumundadırlar.

B.3. SOSYAL SORUMLULUK ANLAYIŞI İÇİNDE HALKLA İLİŞKİLER

B.3.1 AÇIK SİSTEM VE HALKLA İLİŞKİLER

1950’li yıllarda sistem kavramı sosyal bilim alanında kullanılmaya başlamıştır. Bu kavram bir bütünü anlatır. Bütünün parçaları alt sistemleri oluşturur, bunlar arasında dinamik ilişkiler kurulur. Alt sistemlerin analizi karmaşık üst sistemin anlaşılmasına ve karşılaşılan sorunların çözümlenmesine yardımcı olur.

Bir kavram olarak sistem , öncelikle bir yönetim felsefesi, yönetimle ilgili bir düşünüş şeklidir.[9] İşletme bir canlı varlık gibi çevresi ile etkileşim içindedir çevreye açık olmak zorundadır. Tüketiciler, diğer işletmeler, satıcılar, sendikalar gibi çeşitli kişi ve kuruluşlarla işletmelerin sürekli ve düzenli ilişkileri vardır ve bu olay halkla ilişkilerden başka bir şey değildir.

Her işletme açık bir sistemi oluşturur. Dış çevreyle karşılıklı bağlar kurar, ondan etkilenir ve bir ölçüde dış çevreyi etkiler. İşletme girdilerini çevreden sağlar ve çıktılarını çevreye sunar. İşletme açık bir sistem olarak çevrenin vazgeçilmez bir parçasıdır. İşletmelerin başarısı sadece kendi içinde alt sistemlerde uyumlu ilişkilerin kurulmasıyla sağlanmaz. Aynı zamanda dış çevreyi oluşturan diğer sistemlerle işletme sistemi arasında uyumlu ,sürekli ve düzenli ilişkilerin kurulması gerekir.

B.3.2. İŞLETMELERİN SOSYAL SORUMLULUĞU İÇİNDE HALKLA İLİŞKİLER

Toplumun işletmelerden beklentileri yeni bir boyut kazandıkça işletmelerde topluma karşı tutum ve davranışlarını değiştirerek üstlerine düşünen sosyal sorumlulukları yüklenmek yada yeniden gözden geçirmek zorunda kalmışlardır.

Çağdaş işletme sadece mal üreten, pazarlayan ve sonuçta kar eden bir işletme olmaktan çıkmakta, topluma karşı belirli sorumluluklar taşıyan kuruluş haline dönüşmektedir.

Sosyal sorumluluk, işletmelerin birlikte yaşadığı çevreye karşı sorumlu olmalarıdır. Bu doğrultuda işletmelerin politikalarını değişimlere uyarlaması gerekir.

Sosyal sorumluluk kavramı içinde işletmelerin yeni yükümlülükleri şöyle sıralanabilir.

n Ürünlerin yeterli miktarda, kalitede, ve fiyatta sunulması gerekir. Ayrıca gerçek bilgiler sunan bir reklamcılık uygulanmalı ve tüketici dost görülmelidir.

n Temiz ve sağlıklı bir çevre toplumun ödün vermeyeceği bir konudur. Havası denizi gölü toprağı, yolu hor kullanılan bir çevrede toplumun sağlıklı ve mutlu olması beklenemez.

n İşletmede iş görenlerin kişiliğine ve önerilerine saygılı davranmalıdır.

n İşletmelerin endüstriyel politikasına yeni bir yön çizmesi gerekir.

n Devlete karşı yükümlülükler yerine getirilmelidir. İşletmelerin ülke kalkınmasına ve adil gelir dağılımına ilgi göstermesi gerekir.

n Toplumun eğitsel, sanatsal ve kültürel gelişimine işletmeler ilgisiz kalmamalıdır.

Sonuç olarak denebilir ki, işletmeler birer açık sistem olarak çevreye açılmak, çevreye girdi ve çıktı ilişkine girişmek zorunda olan kuruluşlardır. Toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısından soyutlanamayan işletmeler yaşamlarını sürdürebilmek için içinde bulundukları değişen koşullara uymak ve bulundukları toplumla iki yönlü bir ve anlamlı bir ilişki kurmak zorundadırlar.

B.4. PAZARLAMA VE REKLAMCILIĞIN HALKLA İLİŞKİLERE YAKINLIĞI

B.4.1. PAZARLAMA VE HALKLA İLİŞKİLER

Halkla ilişkiler ile pazarlama arsındaki yakın ilişki her ikisinin de dışa dönük olmasından kaynaklanır. Pazarlama biliminin önde gelen teorisyenlerinden P. Kotter 1986 yılında yazdığı bir makalede halkla ilişkiler pazarlamanın beşinci ‘P’ si olması gerektiğini savunmuştur

Halka ilişkiler ve pazarlama teknik olarak birbirlerine çok benzeyen unsurlar taşımaları nedeni ile zaman zaman halkla ilişkilerin pazarlamayı kendi şemsiyesi altında görmek, istemesi yada bunun tersinin düşünülmesi sonuçlarını ortaya koymaktadır. Teknik açıdan benzerlikler özellikle şunlardır:[10]

n Araştırma

n Bilgi Toplama

n Plan Program Yapma

n Bütçe

n Hedef Kitle

n Mesaj Ve Medyaların Hazırlanması

n Değerlendirme Yöntemleri

B.4.2. HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK

Halkla ilişkiler araziye girer tarlayı tayınlardan temizler. Reklamcı gelir tarlaya tohum eker. Pazarlamacı ekini toplar ve satar. Bu üç meslek aynı ailenin fertleri gibidirler.[11]

Halkla ilişkiler ve reklamcılığın ortak noktaları şunlardır:

n Aynı kitle iletişim araçlarını kullanırlar.

n Araştırma her iki teknikte de kullanılan çok önemli bir faktördür.

n Plan ve programlama her ikisi içinde geçerlidir.

Bu benzerliklere karşın her iki kavramı birbirinden ayıran önemli özellikler vardır.

İletilen mesajlar açısından: Kuşkusuz reklam yalan söylemez ancak gerçekleri hoşa gidecek biçime dönüştürür veya gerçekleri örterek çekici kılabilir. Oysa halkla ilişkilerin ilettiği mesajlar mutlaka doğru olmalıdır. Bir bakıma işletmelerin gerçek yüzünü yansıtır.[12]

Kullanılan araçlar açısından: Reklamcılık tanıtımla ilgili olarak basın araçlarından yer, yayın araçlarından ise zaman satın alır. Üstelik bu iş için yüklü paralar öder. Halkla ilişkiler uzmanı ise, hazırladığı mesajı ücretsiz olarak basın yayın organına iletir. Bir bakıma haber üretimi yapar. Ancak basın yayın organları bu haberi yayınlamak zorunda değildir.

İzlenen amaç açısından: Reklamcılıkta izlenen amaç açıkça üretimi yapılan mal yada hizmetin tanıtılmasıdır. Burda kamu oyuna bir ‘marka imajı’ verilmek istenir. Oysa halkla ilişkiler ürünü değil daha çok firmayı tanıtmayı amaçlar ve kamu oyunda ‘firma imajı’ yaratmaya çalışır.

Hedef kitle açısından: Reklamcılık alanında hedef kitle sadece mevcut ve potansiyel tüketici kitlesidir. Halkla ilişkilerde ise tüketici dahil tüm kamuoyu hedef kitle olarak alınır.

Finansman açısından: Reklamcılık firmanın bizzat kendisi yada reklam ajansları aracılığı ile yapılır. Basın ve yayın organlarına verilen reklam giderleri çok fazladır. Oysa halkla ilişkiler bir bakıma reklamın ücretsiz yapılan türü olarak sayılır. Çoğu zaman ücret ödemeksizin basın ve yayın organlarında bir haber niteliğinde firmanın tanıtımı yapılabilirse bu halkla ilişkilerin bir başarısıdır. Örneğin, firmanın kuruluş yıldönümü açılış törenleri ve düzenlenen bir festival gibi.

n PERAKENDECİLİKTE HALKLA İLİŞKİLERİN ÖNEMİNİ VURGULAYAN BİR ÖRNEK:

İsviçre’de bir sigara fabrikası satışlarının önemli ölçüde düştüğünü görür. İmal ettikleri sigara halkın tuttuğu bir markadır.

İmalat, kalite, ambalaj, fiyat, dağıtım, satış, reklam yönlerinden yapılan araştırmalar sonucu değiştirmez. Araştırmalar derinleştirilince halka yanlış olarak firmada çalışanlara kötü davranıldığı, haklarının verilmediği, onların sömürülmekte olduğu kanısının yer ettiği anlaşılır.

Bu durumda reklam sorunu çözmeye yetmiyordu. Kuruluş halkla ilişkiler yönetimine uygun basit bir fakat etkili bir yol izledi. Önce bir grup gazeteci fabrikayı ziyaret için davet edildi. Bu o zaman alışılagelmiş ve yapılmakta olan bir şey değildi. Gazetecilere çalışanlara sağlanmış olan sosyal hakları gösteren belgeler dağıtıldı, ancak gazetecilerdeki kanı o kadar sağlamdı ki bu birinci girişim üzerine kuruluş lehine çok az yazı yazıldı.

Bunun üzerine ikinci bir girişimde bulunundu. Her sigara paketinin içine küçük resimler konmaya başlandı. Bunlar bir seri oluşturuyordu . Resimlerden biri örneğin; çalışanların çocukları için yaptırılmış olan tatil evini bir diğeri sağlık servisini, başkası emekliler evini gösteriyordu ve resimlerin arkasında gerekli açıklama yazılıydı.

Kampanya istenen sonucu verdi. Ortaklığın sigarası eski rağbetine kavuştu. Kuşkusuz aylarca reklam yapılsa bile bu sonuca ulaşılamazdı.

B.5. PERAKENDECİLİĞİ HAREKETLENDİRMEDE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ ve HALKLA İLİŞKİLER

Çağımıza damgasını vuran toplam kalite yönetimi ile çağımızın altın çocuğu halka ilişkiler arasında amaçlar ve hedef kitle açısından çok büyük benzerlikler dikkat çekicidir.

Globalleşmenin en bariz sonucu rekabetin sertleşmesidir. Ekonomik sınırların ortadan kalkması ile birçok kuruluş öteden beri sahip oldukları pazarlarda yeni ve güçlü rakipleri karşılarında bulmuşladır. Kolaycılık yerini mücadeleye bırakmıştır. Artık şirketler kendi evlerinde de vurulmaya başlamıştır.[13]

İşletmeler arası bu acımasız ve inatçı rekabetin en güçlü silahı olarak kalite olgusu ön plana çıkmıştır.

Genel anlamda kalite; bir ürünün öngörülen kullanma şartlarına bildirilen ihtiyaçlara ne derece elverişli olduğunu gösteren bir kavramdır. Daha kısa tanımıyla; istenen özelliklere uygunluktur.[14]

Toplam kalite yöntemi ise, bir kuruluşta üretilen mal ve hizmetlerin işletme süreçleri ve personelin sürekli iyileştirilmesi ve geliştirilmesi yolu ile en düşük maliyet düzeyinde önceden belirlenmiş müşteri ihtiyaç ve beklentilerinin tatmin edilerek işletme performansının iyileştirilmesi stratejisi olarak tanımlanabilir. Bu strateji içinde, dikkat çekici nokta sürekli iyileşme, müşteri odaklılık, katılımcılık, düşük maliyet ve toplumsal sorumluluk anlayışının getirilmiş olmasıdır.

Toplam kalite yönetimi ve halkla ilişkiler herkesin işidir. İşletmede, tasarımdan satışa ve satış sonrası hizmete kadar bütün çalışanlar ve bölümler kaliteden sorumludur.[15]

B.6. HALKLA İLİŞKİLERDE İŞLETME AÇISINDAN İZLENEN AMAÇLAR.

Çağdaş işletmeler kamu oyunun önemini göz önünde bulundurarak halkla ilişkiler politikalarını belirlerler. Bunun edeni öncelikle kendi çıkarlarını gözetmektir. Günümüzde artık halka açılmayan ve onunla bütünleşmeyen işletmelerin uzun ömürlü olma şansı yoktur.

İşletmelerin kendi bünyelerinde oluşturdukları halkla ilişkiler politika ve uygulamalarından başta ekonomik olmak üzere birçok beklentileri vardır. Bu beklentiler özet olarak şöyle sıralanır:[16]

Özel girişimciliği aşılama: Halkla ilişkiler özel kesimle ilgili ekonomik, siyasal ve sosyal düşüncelerin açıklanması biçiminde ortaya çıkar. Özel işletmelerin yöneticileri eylemlerinin yerindeliği ve düşüncelerindeki haklılığı gerçekçi biçimde topluma açıklar ve onun desteğini kazanırlar.

İşletmeyi koruma: karmaşık ve dinamik bir çevrede yaşamını sürdüren örgütün varlığını koruyup değişime ayak uydurması halkla ilişkilerin bir sonucudur.

Finansal güçlenme: Ticari örgütlerin yönetimleri, gerçekleştirdikleri eylemleri anlatma, açıklama ve kanıtlama yoluyla toplumda olumlu bir görüntü (imaj) yaratarak ortak sayısını arttırırlar. Örgüt ülkedeki finansal kurumlar katında kendini güçlendirir.

Saygınlık sağlama: Örgüt eylemleri ile yurt dışında ve yurt içinde saygınlıklarını koruyarak tanınmış bir işletme özelliği taşırlar.

Satış arttırma: Örgütlerin verimli çalışmalarının bir sonucudur. Bu işletmelerin müşterilerini satış sonrası yanlız bırakmayıp onların satın aldığı ürün ve hizmetle ilgili yakınmalarına çözüm aramaları biçimiyle oluşur.

İş gören bulma: Halkla ilişkilerin sonuçlarından biride örgütlerin, nitelikli iş görenler bulmasıdır. İş görenler çalıştıkları şirketten övgü dolu sözlerle çevrelerine anlattıklarında iş arayanlar üzerinde etkili olurlar ve bu kişilerin işyerine başvurmasını sağlarlar.

Endüstri ilişkilerini geliştirme: İşyeri yönetimlerince uygulanan halkla ilişkilerin sonuçları, çalışma ilişkilerinin düzenlenmesinde de kendini gösterir. Ülkedeki işçi ve iş veren sendikaları arasındaki uzlaşma kolaylaşır.

B.7. HALKLA İLİŞKİLERDE TOPLUMSAL AÇIDAN İZLENEN AMAÇLAR

Toplumsal açıdan olaylara bakıldığında ise halkla ilişkilerin amaçları şöyle özetlenebilir:[17]

n Halkı aydınlatmak.

n Halkın yönetimle olan ilişkilerinde işleri kolaylaştırmak.

n Halkla işbirliği sağlayarak hizmetlerin daha çok çabuk ve kolay görülmesini sağlamak.

n Halkın dilek, istek, tavsiye, telkin ve şikayetlerini dinlemek, aksaklıkların giderilmesi için çalışmalar yapmak.

İşletmenin halka açılması ve halkın sorularına sahip çıkması toplum tarafından çok iyi karşılanır. Toplum kendisine sadece tüketici gözüyle bakılmasını istemez. Toplum firmaların ürettiklerini ve kendisinin tükettiklerinin dışında bu hizmeti sunan kuruluşları daha yakından tanımak ve haklı olarak firmaların üretim ve satış dışında topluma ne gibi katkılarda bulunduğunu ve sosyal sorumluluk yüklendiğini öğrenmek isterler.

Bu durumda varlığını borçlu olduğu topluma işletmenin sosyal içerikli hizmetler sunması ( okul, sağlık ocağı, kütüphane gibi) bir bağış değil işletmenin sosyal sorumluluğudur.

C. PERAKENDECİ MAĞAZALARDA HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI

C.1. UYGULAMALARDA BAZ ALINAN SORULAR

1) Halkla ilişkilerden ne anlıyorsunuz?, ve faydaları nelerdir?

2) Halkla ilişkiler çalışmalarınızda hangi aşamalardan geçiyorsunuz?

3) Halkla ilişkiler çalışmalarınızda hedef kitleyi kimler oluşturuyor?

4) Halkla ilişkiler çalışmalarınızda hangi iletişim araçlarından yararlanıyorsunuz?

5) Halkla ilişkiler çalışmalarınızın satışlara katkısı nedir? Sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?

6) Müşterilere yönelik halkla ilişkiler çalışmalarınız nelerdir?

7) Kriz durumunda yaptığınız halkla ilişkiler çalışmalarınız hakkında bilgi veriniz.

8) Halkla ilişkiler çalışmalarınızın kurum kimliğinize katkıları nelerdir?

9) Gelecekte uygulamayı düşündüğünüz halkla ilişkiler çalışmalarınız nelerdir?

10) Toplumdan beklentileriniz ve toplumun sizden beklentileri nelerdir?

C.2. UYGULAMALAR

C.2.1. RENAULT MAİS HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI

Renault’nun halkla ilişkiler uygulamaları hakkında bilgi almak üzere Reklam ve Halkla İlişkiler Uzmanı Sayın Melda Onat ŞEKERCİ ile görüştük.

n Türkiye’de Yaşanacak Otomobiller” sunan Renault, felsefe olarak insan yaşamını her alanda geliştirmeyi, insanlara yaşamaktan keyif duyacakları güzel bir dünya sunmayı benimsemiş ve bu felsefesi doğrultusunda halkla ilişkiler çabalarını yürütmektedir.

n Bu anlamda sanatı desteklemeyi, sanata ve sanatçıya saygı duymayı, onlara onurlu çabalarında yeni ufuklar açacak olanaklar vermeyi gerekli bulmakta, daha güzel bir dünya için sanatla dost olmayı vazgeçilmez bir görev saymaktadır.

n Türkiye’nin ve otomotiv sektörünün öncü kuruluşlarından biri olarak Renault sanata destek vermeyi toplumsal bir sorumluluk olarak kabul etmektedir. Renault gibi büyük kuruluşların amacının yalnızca ürün satmak değil, toplumsal sorumluluk duygusuyla sanat gibi toplumun kültürel gelişiminde en büyük katkıyı yapan faaliyetlere de destek vererek halkla ilişkiler çalışmalarını sürdürmektir. Renault da bu desteği uzun yıllardan beri çeşitli aktivitelerle vermeye çalışmaktadır. Bu destek halkla ilişkiler felsefesinin özünü oluşturmaktadır.

n Renault’nun sanatla ilgili halkla ilişkiler çalışmaları ilk olarak 80’li yıllarda “Renault Sanatın Dostu şemsiyesi altında gerçekleştirilen sanat aktiviteleri ile başlamış ve günümüze kadar gelmiş. Renault’nun kurumsal alanda destek verdiği en önemli sanat aktivitelerinden biri İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Kurumsal Sponsorluğu olmuş. Renault, bu felsefe doğrultusunda 1997 yılında İstanbul Festivalleri’nin “Resmi Sponsoru” olmuş.

n İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın yıl içinde düzenleyeceği tüm etkinliklere destek vererek bütün Türkiye’nin kültür yaşamına, tanıtımına, sanatsal gelişimine katkı sağlıyor. Böylelikle, halkın gözünde sanat dostu olarak imajını kuvvetlendiriyor. Faaliyetlerinde hedef aldığı kesim genellikle genç yaş grubu “Yaşanacak Otomobiller”’in muhtemel alıcılarına sesleniyor. Uzun vadede bu çalışmalar satışlara yansıyor.

n Aynı düşünce çerçevesinde Renault 10 yıldan beri gelenek haline gelen Rumelihisarı Konserleri” ni destekleyerek sanata ve sanatçıya olan desteğini sürdürmüştür. 1990 yılından beri devam eden konserlerin, Renault son beş yıldır sponsorluğunu üstlenmiştir. Sponsorluk faaliyetlerini Rumelihisarı’nın ardından Açık Hava Tiyatrosu’nda daha sonra ise Bostancı Gösteri Merkezi’nde devam etmiştir. Bu yıl, ilk defa, bu konserlere katılan sanatseverler arasında bir çekiliş yaparak Renault Clio hediye edilmiş, aynı zamanda Renault Clio’nun tanıtımına da katkıda bulunulmuştur.

n Sanatın ve sanatçının yanında olma felsefesinin sonucu olarak zaman zaman Ankara Film Festivali gibi sanatsal etkinliklere destek vermeyi sürdürmektedir.

n Renault aynı zamanda “Yaşasın Spor” sloganı altında 9 yıldır “Şeref Kürsüsü Yarışması”’ nı düzenlemekte. Bu yarışma ile sporun tüm dallarını desteklemeyi sürdürmektedir. Bütün spor dallarına mensup sporcular ve takımlar arasından, spor otoritelerinden oluşan 60 kişilik jürinin değerlendirmesiyle ayın sporcusu veya takımları seçiliyor. Yıl sonunda ise ayın sporcuları arasından aynı jüri yılın sporcularını belirliyor.

n Renault spora ve sanata verdiği destekle tüketici hedef kitle nezdinde doyurucu kurum kültürünün, kurum kimliğinin bilinirliğini sağlıyor.

n Yazılı ve görsel basın, Renault’nun destek vermiş olduğu bu faaliyetlere geniş şekilde yer vermesiyle Renault’nun hem tanıtımı yapılmış oluyor hem de halkın gözündeki imajı ve hedef kitlenin firmaya ve markaya olan güveni artıyor. Bu da uzun vadede satış rakamlarına yansıyor.

n Halkla ilişkiler uygulamalarının sonucunda beklentileri hedef kitle ile daha fazla yakınlaşma, daha iyi toplum ilişkileri, ürünlere ve firmaya güven sağlanması ve kurum imajını geliştirme olarak sayılabilir.

C.2.2. D&R’IN HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI

D&R’ın halkla ilişkiler uygulamaları hakkında bilgi almak üzere Halkla İlişkiler Müdürü Sayın Nalan DEMİRCİOĞLU ile görüştük.

n D&R’ın hedef kitlesi: Hedef kitlemiz, herkes ve her kesim çünkü müzik, kitap, dergi gibi şeyler her yaşa her kesime, her mesleğe ve her sınıfa ve siyasi fikre, inanca mensup insanların talep edecekleri ürünlerdir. Bunun sonu yok. Durumumuz diğer sektörlerden farklı bir otomobil firması gibi belirli gelir düzeyine mamul satmıyoruz.

n D&R’ın kullandığı PR araçları: Önce şunu belirtmeliyiz, PR planlaması yaparken hangi araçlardan yararlanacağımızı önceden saptarız. En kısa zamanda en az maliyetle hangisini kullanarak mesaj aktarabileceğimizi saptarız. Her aracın olumlu ve olumsuz yönleri puantaj olarak değerlendirilir uygun olan seçilir.

Şimdi gelelim D&R tercihlerine tabi ki elektronik ve yazılı basın çok etkili özellikle televizyon. Sonra bizim kitlemizle buluştuğumuz, ürünlerini, eserlerini, sattığımız insanları kendi okurları, kendi dinleyicileri ve kendi izleyicileri ile buluşturduğumuz imza günleri düzenliyoruz. Bunun sıcaklığını anlatmak gerçekten çok zor çünkü bir sanatçının hayranı ile buluşması ve bunu bizim sağlamamız bence Halkla İlişkilerin özünü vermesi açısından güzel bir örnek.

n Halkla ilişkiler çalışmalarınızın perakendecilik ve direk satışa etkileri : Özellikle imza günleri kitap ve albüm satışlarına büyük hareketlilik getirir. Bir sonraki tanıtım için yararlıdır. Satışa yönelik kampanyalarda, örneğin 10 milyonluk alışverişe karşılık bir hediye gibi. Bir noktaya değinmek istiyorum, kampanya satış için müşteriyi hareketlendiriyor çünkü müşteri çelişkili ve ön koşullu alışverişi pek sevmiyor.

n Gelecekte halkla ilişkiler çalışmaları : Kısa bir süre sonra bir gala projemiz var. Örneğin video, müzik videoları ve film videolarını önce sadece D&R müşterilerinin izlemesini sağlayacağız. Amacımız D&R müşterisinin ayrıcalıklı olduğunu hissettirmek. Bir dizi konserler düzenlemeyi amaçlıyoruz. Kısacası kitlemiz ile beraber hareket etmeyi planlıyoruz. Sanal market ortamı yaratılma planlarımızda var.

n Kriz Ortamı: Özel bir kriz yaşamadık. İmajımızı ve kitlemiz ile bağlarımızı koparıcı bir krizle karşılaşmadık. Ama depremden etkilendik sonuçta eğlence merkezi olmamız satışları düşürdü.

C.2.3. PAPETLAND’IN HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI

Papetland’ın halkla ilişkiler uygulamaları hakkında bilgi almak üzere Müşteri Temsilcisi Sayın Ayşe Aslı BİNAT ile görüştük.

n Faaliyetlerin satışlara etkisi: Bizim gibi perakendeci mağazalarda müşterilerimizin bizden beklentileri bizim için çok önemlidir. Her mağazanın kendine göre bir müşteri kesimi vardır. Bizim müşteri kesimimiz orta ve üst gelir grubun bağlı oldukları için onların beklentileri de özelliklerine göredir.

Pabetland’ta her yerde kolaylıkla bulamayacakları ürünleri bulmak isterler. Alışveriş ortamının düzenli ve çeşitli olmasını, elemanlarımızın ilgili ve bilgili olmasını beklerler. Bu diğer tüm perakendeci mağazalar için geçerlidir ama müşteri tercih sıralamasında fark ortaya çıkar.

Pabetland, satışlara yönelik PR faaliyetlerini önce müşteri mutluluğu ve güvene sonra satışa dayandırır. Güven ve mutluluk zaten beraberinde yüksek satış hareketliliği yaşatacaktır.

Pabetland müşterileri ayrıcalıklı olduklarını bizim için özel olduklarını bilirler. Bunu onlara hissettirmek bizim pazarlama ve tanıtım ünitesinin bir görevi buna paralel olarak bu görev bütün çalışanlarımızın sorumluluğu altında.

Bir işletme veya kurum mevcut ve potansiyel kesim tarafından iyi ve güvenli tanınıyorsa rakiplerine oranla pahalı satsa bile her zaman satış yapacaktır. Hepimiz ister satıcı olsun ister müşteri alışkanlıklarımızdan çok zor vazgeçeriz. Böyle bir ortamda çizgisini değiştirmemiş güvenini kaybettirmemiş bir işletmenin sadık müşterileri olacaktır.

n Halkla ilişkiler uygulamaları: Faaliyet olarak müşteri günleri düzenliyoruz, kampanyalardan, indirimlerden, promosyonlardan, onları haberdar etme gibi sorumluluklarımız var. Bizim halkla ilişkiler görüşümüz pazarlama ile bire bir görüş.

Pabetland card sahibi olanlar otomatik olarak bizim üyemiz ve üyelerimize yönelik geziler düzenliyoruz ve onlara yönelik yayınlarımız oluyor. Biz müşterimizi tanıyoruz. Onlar, bizim onları tanıdığımızı biliyorlar ve büyük bir ihtimalle bu yüzden bize güveniyorlar 15 senedir çizgimiz ve müşterilerimiz değişmedi.

Faaliyetlerimiz güven ve beklentiye verilen doğru cevaba göre ayarlanır. Müşteriler müşterileri değişimden haberdar etmek ve onlara ayrıcalıklı olduklarını hissettirmek pazarlama ve tanıtımın görevleri arasındadır.

Müşteri güven duymadığı bir yerden asla alışveriş yapmaz.

C.2.4. MİGROS’UN HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI

n Migros’ta halkla ilişkiler departmanı müşteri hizmetleri olarak görev yapıyor. Müşteri şikayetlerinin karşılanması ve isteklerinin yerine getirilmesi yada önerilerinin yönetime bildirilmesi görevlerini bu departman üstleniyor. Ayrıca düzenlediği anketlerle de müşterinin görüşlerini alarak yapılacak olan değişiklikleri saptayabiliyoruz.

n “Migros Clup Kartı” uygulaması ile birlikte açılan Migros Clup Departmanı merkezden telefon vasıtasıyla müşterilerle birebir ilgileniyor ve yönetime bilgi veriyor. Migros Clup Departmanı ayrıca promosyon çalışmalarını da üstlenmiş durumda.

n Migros Clup Kartı mevcut müşteri kitlesinin tanınması ve sadık bir müşteri kitlesinin oturtulması için çıkartıldı. Bu kartı alırken doldurulan form sayesinde müşterilerin eğitim düzeyleri, gelirleri ve alışveriş alışkanlıkları gibi konular öğrenilebiliyor ve bu doğrultuda strateji oluşturabiliyoruz.

n Son olarak yapılan Migros Clup Kartı ile yapılan alışverişlerde verilen hisse senetleri ve hediye çekleri gibi promosyonlarla sadık bir müşteri kitlesi oluşturmayı hedefliyoruz.

n Ayrıca Migros mağazalarındaki personel müşteri davranışlarını izleyerek önerilerde bulunabilir yada oluşturduğumuz bir birimle mağaza içinde müşteri davranışlarını izlemek üzere olaşan personellerimiz de mevcut. Örnek olarak küçük ebatlardaki ürünlerin olduğu bir reyonda mallar çok çabuk dağılıyor hem düzenleme hem de görüntü açısından sorun oluşturuyormuş. Yapılan gözlemlerle bu malların bir sepet içersinde dağınık bir şekilde kolay ulaşılır olarak sergilenmesine karar verilmiş ve bu yöntem müşteriler tarafından da hoş karşılanmış.

n Ayrıca Migros yöneticilerine her yıl en az 3 tane olmak koşuluyla kısa süreli eğitim programları uygulanmakta ve bu programların asıl amacı müşteri memnuniyetini sağlayabilmek.

n Halkla ilişkilere yönelik diğer çalışmalarımızdan biri de geleceğin Migros müşterisi olan çocuklara yönelik. Her yıl Migros çocuk şenliği adıyla düzenlenen etkinliklere Migros’tan yapılan alışverişler sonucu verilen biletlerle çocukların katılması ve Migros’a alışması sağlıyoruz.

n Migros olarak Fenerbahçe stadının yeni açık tribününün yapımını üstlendik. Bitiğinde tribünün altında bir Migros Mağazası açılacak.

n Geçen sene Migros Basketbol Takımı kuruldu ve şu an amatör ligde mücadele etmekte. Ayrıca bir buçuk senedir açık olan web sitemiz sayesinde hem tanıtım hem de sanal market çalışmalarımızı yürütebiliyoruz.

n Bunun dışında işletme içindeki yenilik ve diğer olayları toplantılar yada yazılı dokümanlarla personele duyurmak ve bilgilendirmek şeklinde firma çalışanlarını da kapsayan halkla ilişkiler çalışmaları yürütüyoruz. Firma dışına da yazılı olarak gerekli olan açıklamalar yapılarak iletişimi sağlıyoruz.

n Migros olarak süper market piyasasında oluşan rekabet yüzenden yeni politikalar oluşurduk ama henüz bir kriz masasına gerek duyulmuyor. Ancak bundan yıllar sonra oluşabilecek bir krizden etkilenmemek için uzun vadeli ve pahalı yatırımlar yapmaktayız.

C.2.5. BEĞENDİK MAĞAZASI’NIN HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI

Beğendik Mağazası’nın halkla ilişkiler uygulamaları hakkında bilgi almak üzere Halkla İlişkiler Sorumlusu Sayın Çiğdem COŞKAN ile görüştük.

n Beğendik mağazası olarak halkla ilişkiler konusunda yaptığımız çalışmalar müşteri hizmetleri şeklinde. Her mağazada bulunan Halkla ilişkiler departmanları müşterilerle birebir ilişki içersinde çalışarak sorunlarını karşılar istek ve düşünceleriyle ilgilenir ve bunları yöneticilere sunar.

n Firma olarak halkla ilişkiler çalışmaları esnasında kitle ulaşım araçlarını fazla kullanmamaktayız; hatta bu konuda bazen müşterilerimizden eleştiriler alabiliyoruz: “neden televizyonda yada diğer yazılı ve sözlü yayınlarda tanıtımınız yok?” diye soranlar oluyor. Ama buna şu an ihtiyaç duyulmadığı için bu tür uygulamalara da bulunmuyoruz.

n Bunun yerine açmış olduğumuz ücretsiz telefon hattımızla müşterilerimizin halkla ilişkiler departmanındaki çalışanlarımıza ulaşmasını ve birebir görüşme yapabilmesini sağlıyoruz.

n Firma içinde ise halkla ilişkiler departmanı yaptığı toplantılarla personelle iletişimi sağlayarak değişiklikler ve alınan kararlardan haberdar olmalarını sağlayarak bir iç halkla ilişkiler çalışması yürütmektedir.

n Beğendik Firması olarak halkla ilişkilerdeki amacımız müşteri memnuniyetini sağlamaktır.

C.2.6. DOĞUŞMOTOR AUDİ HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI

Audi’nin halkla ilişkiler uygulamaları hakkında bilgi almak üzere Pazarlama Elemanı Sayın Sinan KIRSAÇ ile görüştük.

C.2.6.a. DOĞUŞMOTOR-AUDİ HAKKINDA BİLGİ

n Bugün; otomotiv sektöründe lüks segmentte yer alan Audi; ‘teknoloji’ ve ‘performans’ı ‘güvenlik’ ve ‘şık tasarım’ ile birleştirmiştir. Audi’nin felsefesi; insan ve doğa kavramını ön plana çıkarmaktır. Audi, doğaya ve yaşayan her varlığa ‘saygılı’; topluma, aileye ve bireye ‘sorumlu’ olmakla övünüyor.... Teknolojisini bu bakışla geliştiren Audi; modellerini, minimum düzeyde atık ve maksimum düzeyde tasarruf yapacak şekilde tasarlamaktadır.

n Audi getirdiği yenilikler ve ilgi çekici tasarımları ile,’farklılığın’ tercihidir... Geleceği bugünden görmeyi ve geleceğe yönelik çözümler getirmeyi amaçlayan Audi markasının, çevrecilik, güvenlik, teknoloji, konfor ve hizmet kalitesi öncelikli kavramlardır. Audi bugün ‘saygın zenginliğin markası’dır.

n Türkiye’de Audi marksının genel distribütörlüğünü, 1998 yılının Ocak ayında bu amaç için kurulmuş olan Doğuşmotor tarafından yürütülmektedir. 2000’li yıllarda lüks segmentte Audi markasının liderliğini hedefleyen Doğuşmotor, 1999’un yükselen ismi olmuş ve yılın ilk 9 ayında lüks segment-pazar payını bir önceki yılın aynı dönemine oranla iki katına çıkartmıştır. Doğuşmotor-Audi; Türkiye çapında 16 yetkili satış ve servis noktası ve merkez servisiyle, Audiseverlere en iyi şekilde hizmet vermeyi sürdürmektedir.

C.2.6.b. HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI

n Audi’nin imajı farklı olmak. Audi imajını çeşitli sponsorluklar ve aktivitelerle pekiştiriyor. Yüksek gelir seviyesine hitap ediyor. Faaliyetlerini bu kitleyi hedef alacak şekilde düzenliyor. Yeni modeller geldiğinde kokteyller ve brunchlar organize ediyor. TV programlarına sponsor olmayı bugüne kadar hiç düşünmemiş.

n Reklam ajansı olarak Marka ile halkla ilişkilerle ilgili olarak da Bersay Stratejik İletişim Danışmanlığı ile çalışıyor. Daha çok imaja yönelik reklam kampanyalarında bulunuyor. Sürücülere yönelik reklam kampanyaları da yapmışlar.

n Karşılaşmaları muhtemel krizleri önceden görebilmeyi hedef almışlar. Yabancı otomotiv dergilerinde Audi hakkında çıkan yazıları dikkatle takip ediyorlar. Olası muhtemel krizleri basın bültenleri ile önlüyorlar.

Yapmış oldukları halkla ilişkiler çalışmalarından birkaçı şöyle özetlenebilir:

n Boğaziçi Üniversitesi Kayak Takımı Sponsorluğu: Doğuşmotor 1999 yılı boyunca, Türkiye’yi Milli Takım düzeyinde temsil eden Boğaziçi Kayak Takımının sponsorluğunu üstlenmiştir. Yapılan müsabakalarda Audi ismini başarı ile temsil etmektedir. Snowfest 99’un katılımcı ve izleyicilerinin konakladığı üç büyük otelde odalara Audi Magazin ve Car Magazin dergileri dağıtılmıştır.

n Audi A4 GP’nin Türk basınına tanıtımı amacı ilebeş kişilik bir gazeteci grubu,İspanya’nın Malaga kentinde ağırlanmıştır. Bu program Audi A4 GP’nin basına tanıtımını, test sürüşünü ve Audi yöneticileri ile öğle yemeğini kapsıyordu. Gene benzer uygulama Audi A6 V8 ve Audi S3 tanıtımı için uygulanmış. Bu kez Münih kenti seçilmiş. Audi TT Roadstar Test Sürüşü Etkinliği’ne Türkiye’nin önde gelen basın organlarından gazeteciler İtalya’nın Gubio kentine götürülmüş. Burada basın mensupları TT Roadstar’ı test etme olanağı da bulmuşlar.

n Beylikdüzü Tüyap Fuar Merkezi’nde düzenlenen Alüminyum’99 Fuarı’ında Alüminyum Derneğini desteklemek ve tanıtım amacı ile Doğuşmotor tarafından bir Audi A8 otomobili sergilenmiş.

n İzmir Yetkili Satıcısı A4 GP nin tanıtımı için show roomunda bir tanıtım kokteyli düzenlemiştir. Gaziantep Yetkili Satıcısı’nda TT tanıtımı gerçekleştirilmiş.

n Bozcaada’da düzenlenen ‘Audi 2. Yaz Oyunları’nda TT’nin tanıtımı gerçekleştirildi.28 basın mensubunun katıldığı ‘Audi 2. Yaz Oyunları / Kayıp TT’ organizasyonunda Bozcaada’nın çeşitli yerlerine saklanan 3 adet TT Coupé’yi 9 etaptan oluşan bir yarış sonrasında topladıkları ipuçlarından yararlanarak buldular. Organizasyonun sonucunda basın mensupları ile ilişkiler pekiştirilmiş ve TT Coupé farklı bir etkinlikle tanıtılmış.

n Antalya’da düzenlenen Üroonkoloji ve Jinekoloji Kongrelerine sponsor olunmuş. VIP doktorların havaalanı transferleri yapılmış; test sürüşleri gerçekleştirilmiş; toplam 1200 doktora Audi Magazin dergisi dağıtılmış; TT dahil olmak üzere 5 adet 0 km Audi kongrelerin düzenlendiği otelde sergilenmiş ve açılan 3 Audi standında Audi Danışmanları Audi’yi otomobileri tanıtmışlar.

D. SONUÇ

Satışçılık ve Perakendecilik dersi içinde ele aldığımız Perakendeci Mağazalarda Halkla İlişkiler konusu ayrıntılı olarak incelenmiş ve konu Renault Audi Migros Beğendik Ppaetland ve D&R yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda pekiştirilmiştir.

Yapılan incelemeler ve uygulamalar sonucu ülkemizde yürütülen halkla ilişkiler çalışmaları büyük kuruluşların haricinde tam kapsamlı olarak yürütülmemekte; hatta müşteri hizmetleri birimi içinde ele alınmaktadır. Uygulamaların neticesinde Renault, Audi, Migros ve D&R’da halkla ilişkilerin önemi kavranmış ve çalışmalarını bu doğrultuda götürmektedirler.

Halkla İlişkiler son dönemin en popüler mesleklerinin başında geliyor. Kendilerinin halkla ilişkiler yaptığını iddia eden ve kartvizitlerinde halkla ilişkiler uzmanı yazan binlerce insan var. Bilinçsizce yapılan halkla ilişkiler uygulamaları bu mesleği amacından uzaklaştırıyor. Umuyoruz ki, bir gün halkla ilişkiler tüm kuruluşlar tarafından hakkettiği yere getirtilecek.


0 responses to "Perakendecilik"