Pages

Kuantum düşünce
Akın Berk Sürücü

Pazarlama Etiği

akın berk sürücü | 17:03

1. ARAŞTIRMANIN KONUSU

Pazarlama etiği (pazarlama bileşenleri, satış, uluslararası pazarlama, pazarlama araştırmaları) ve tüketici etiği konusunda yapılan teorik ve ampirik çalışmaların sayısı giderek artmaktadır. Diğer yandan, toplumun etiksel konulara duyarlılığı da giderek artmaktadır. Bu yönü ile toplumsal pazarlama açısından işletmelerin etik uygulamaları üzerinde önemle durulması gereken konular arasında yer almaktadır.

Pazarlama faaliyetlerinin sonucunun toplum tarafından izlenebilirliğinin yüksek olması sebebiyle, sıkça etiksel problemlerin gündeme geldiği dikkati çekmektedir. Gerçekten de reklam, kişisel satış, fıyatlandırma, pazarlama araştırmaları ve uluslararası pazarlama konularının etik olmayan davranışlara oldukça müsait olduğu söylenebilir. Özellikle 1970'li ve 1980'li yıllarda uluslararası alanda çeşitli skandalların, büyük ölçekli rüşvetlerin (askeri malzemelerin satışında verilen rüşvetler, politik bağışlar vb.) gündeme gelmesi dikkatleri uluslararası pazarlamada etiksel konulan incelemeye yöneltmiştir (Armstrong, 1992: 161-162; Armstrong and Sweeney, 1994: 777). Diğer yandan, uluslararası pazarlamada yapılan etik ile ilgili çalışmaların çoğunun yine rüşvet konusunda olduğu yazarlar tarafından belirtilmektedir. Bu konuda 1990'lı yıllardan itibaren yapılan çeşitli çalışmalar ile işletmelerin karşılaştıkları en önemli etiksel problemlerin neler olduğu belirlenmeye çalışılmıştır.

Armstrong ve diğerleri (1990) tarafından yapılan bir araştırmada, Avustralyalı uluslararası işletme yöneticilerinden karşılaştıkları önemli etiksel problemleri belirtmeleri istenmiştir. Yöneticilerin %35'i rüşveti en sık karşılaştıkları etiksel problem olarak belirtmişlerdir. Bunu sırasıyla, kültürel farklılıklar (%20), fiyatlandırma ile ilgili uygulamalar (%12), hediye/eşantiyon verilmesi, makul olmayan komisyonlar (%10) ve, uygun olmayan ürün/teknoloji ve politik olaylara karışma (%4) takip etmiştir. Ev sahibi ülkeden vergi kaçırma ve illegal/ahlakî olmayan faaliyetler yöneticiler tarafından önemsiz olarak görülen etiksel problemlerdir (% 2.5).

Aynı çalışmada, Amerikalı uluslararası pazarlama yöneticilerinin de (%34'ü) Avustralyalı yöneticiler gibi önemli etiksel problem olarak rüşveti belirttikleri ortaya çıkmıştır. Amerikalı pazarlama yöneticilerinin en sık karşılaştıkları etiksel konular ile ilgili yapılan bir çalışmada da rüşvet, birinci sırada yer almıştır (Chonko ve Hunt, 1985:344).

Yöneticilerin etiksel problemleri algılamaları ülkeden ülkeye, kültürden kültüre değişebilmektedir.

Bu konuda yapılan çeşitli çalışmalarda benzer kültürel yapıya sahip ülke yöneticileri arasında algılama farklılıkları görülmez iken, farklı kültürel yapıya sahip ülke yöneticileri arasında algılama farklılıkları olduğu bu konuda yapılan araştırmaların sonuçlarına dayanılarak söylenebilir (Armstrong ve diğerleri, 1990; Armstrong and Sweeney, 1994; Singhapakdi ve diğerleri, 1994; Singhapakdi ve diğerleri, 2001; Schlegelmich and Robertson, 1995). Diğer yandan aynı ülkede farklı kültürlerden gelen yöneticiler arasında da farklılıklar olabilir. Hong Kong'da yerel ve yabancı yöneticilerin etiksel algılama düzeylerinde görülen farklılıklar gibi (McDonald ve Kan, 1997).

Armstrong ve diğerleri (1990) tarafından yapılan araştırmada, Avustralyalı yöneticilerin etiksel problemleri algılamaları ile Amerikalı yöneticilerin "etiksel problemleri algılamaları arasında önemli bir fark olmadığı bulunmuştur. Her iki ülke yöneticilerinin uluslararası pazarlamada karşılaştıkları etiksel problemleri algılamaları benzerlik göstermektedir.

Armstrong ve Svveeney (1994) tarafından yapılan çalışmada, cevaplayıcı kültürünün etiksel problemleri algılamaları üzerinde çok önemli bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Araştırmacıların iki ülke yöneticileri arasında yaptıkları karşılaştırmalı çalışmada, Hong Konglu yöneticiler etiksel problemleri daha düşük düzeylerde önemli olarak görürken, Avustralyalı yöneticiler bu problemleri daha önemli olarak değerlendirmişlerdir.

Uluslararası pazarlama açısından, belirli bir ülke, endüstri ve organizasyonda yaşanan etiksel problemler veya çatışmalar bilinirse, bu ülkede belirli bir işletme ile ticari bağlantılar kurmayı planlayan dış ticaret işletmeleri daha iyi ticari ilişkiler geliştirebilir ve daha az problemlerle karşılaşabilirler. Özellikle yeni bir dış pazara girmeyi düşünen işletme yöneticilerinin bu pazarlarda karşılaşabilecekleri etiksel problemleri bilmesi gerekmektedir. Örneğin, bazı ülkelerde rüşvet alma ve verme olağan bir davranış olarak kabul edilirken, bazı ülkelerde yasalarla yasaklanmıştır. Bu sebeple, işletmelerin yaşadıkları önemli etiksel problemlerin neler olduğunun ve yöneticiler tarafından hangi problemlerin işletmelerinde daha yoğun bir şekilde yaşandığının bilinmesi ayrı bir önem taşımaktadır.

Hunt ve Vitel (1993 ve 1993) tarafından geliştirilen pazarlama etiği modelinde, bireyin pazarlama içerikli etiksel problemleri algılamasını etkileyen dört önemli faktör seti önerilmiştir. Bunlar; kültürel çevre (yasal, politik çevre ve din), endüstri çevresi (informal normlar ve formal kurallar), örgütsel çevre (informal normlar ve formal kurallar) ve bireysel özellikleridir.

Etiksel algılamalar, kültürden kültüre farklılık gösterebileceği gibi bireyden bireye de farklılık gösterebilmektedir. Bu konuda Hunt ve Vitel (1993), etiksel algılamanın, bireyin değer/inanç sisteminin bir fonksiyonu olduğunu belirtmektedir. Örneğin, aynı işletmede çalışan yöneticilerin bir kısmı rüşvet vermeyi önemli bir problem olarak algılarken, diğer bir grup etiksel bir problem olarak algılamayabilir. Diğer bir ifadeyle, bireylerin/yöneticilerin yaşadıkları/karşılaştıkları problemleri etik/etikdışı olarak değerlendirmeleri, kültürel, endüstri, organizasyon çevresine bağlı olmakla birlikte kendi bireysel özelliklerine de bağlıdır.

Çalışmanın konusunu böyle kültürler arası karşılaştırma değil, belirli bir kültüre mensup yöneticilerin işletmelerinde karşılaştıkları etiksel problemleri algılama düzeylerini belirleme oluşturmaktadır. Yöneticilerin etiksel problemleri algılamaları, organizasyon, endüstri ve ülke düzeylerine göre farklılık gösterebilir. Çalışmada sadece yöneticilerin organizasyonlarında karşılaştıkları etiksel problemlerin önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yöneticilerin endüstriye ve ülkeye göre bu problemleri algılamaları incelenmemiştir.

2. ARAŞTIRMANIN AMAÇLARI

Yöneticilerin çeşitli etik konulara ilişkin algılama düzeylerini belirlemek çalışmanın temel amacıdır. Diğer bir ifadeyle, ihracat yapan firma yöneticilerinin karşılaştıkları /yaşadıkları önemli etiksel problemlerin neler olduğunun belirlenmesine hedeflenmiştir. Bu temel amacı takip eden alt amaçlar ise şöyle sıralanabilir.

- Yöneticilerin çeşitli demografik özelliklerine (yaş, cinsiyet, eğitim durumu) göre etiksel konuları algılama düzeylerinde farklılık olup olmadığını belirlemek,

- Yöneticinin işletmedeki konumuna göre etiksel konuları algılama düzeylerinde farklılık olup olmadığını belirlemek,

- İşletmenin faaliyet koluna göre yöneticilerin etiksel konulan algılama düzeylerinde farklılık olup olmadığım belirlemek,

- İşletmenin büyüklüğüne göre yöneticilerin etiksel konuları algılama düzeylerinde farklılık olup olmadığım belirlemektir.

Araştırma, yöneticilerin etik uygulamalara ve davranışlara ilişkin algılamalarını ortaya koyması bakımından, keşifsel niteliktedir ve değişkenler arası ilişkileri incelemesi sebebiyle tanımlayıcı bir nitelik taşımaktadır.

Araştırma sadece Kayseri ilinde ihracat yapan işletmelerin değerlendirmelerini kapsamaktadır. Bu konuda yapılan birçok çalışmada ülkeler arası karşılaştırmalar yapılmaktadır. Zaman ve maliyet kısıtı sebebiyle araştırmada böyle bir karşılaştırma yapma imkanı olamamıştır. Benzer şekilde, Türkiye genelinde ihracat yapan firmalarda ana kütle kapsamı içine alınamamıştır.

3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Şubat 2000 yılında gerçekleştirilen bu araştırma, Kayseri'de faaliyette bulunan ve aynı zamanda ihracat yapan şirket yöneticilerine yönelik olarak yapılmıştır.

3.1. Veri Toplama Yöntem ve Aracı

Araştırmada birincil veriler kullanılmıştır. Araştırma için gerekli olan birincil veriler, posta yolu ile anket uygulanarak elde edilmiştir. Kayseri Ticaret Odasından ihracat yapan firmaların ad ve adresleri tespit edilmiştir. Kayseri Ticaret Odası'na kayıtlı 198 ihracat yapan firma olduğu belirlenmiştir. Bu kuruluşların tamamına kurye tarafından anket formu dağıtılmış ve üç gün sonra kurye tarafından toplanmıştır. Kurye tarafından hazırlanan cevap alınamayan firmaların listesinde yer alanlar ayrıca, cevaplama oranını yükseltmek için telefonla aranmış ve anket formunu faks ile göndermeleri istenmiştir. Yöneticilere ulaştırılan 198 adet anket formundan 102 adedi geri dönmüştür (geri dönüş oranı %52'dir).

3.2. Anket Formunun Hazırlanması

Anket formu iki bölümden oluşmuştur. Araştırmanın birinci bölümünde, yöneticilerin işletmelerinde çeşitli etiksel konulara verilen nispi önemi belirlemek amacıyla 20 ifadeye yer verilmiştir (Schlegelmich and Robertson, 1995: 865-866). Yöneticilerin bu ifadeleri l- hiç önemli bir problem değilden, 5- çok önemli bir problem olarak sıralanan beş noktalı ölçeğe göre değerlendirmeleri istenmiştir. Anket formunun birinci bölümünü bu ifadeler oluşturmuştur. İkinci bölümde ise işletmelerin ve yöneticilerinin profilini belirlemek amacıyla hazırlanan çeşitli sorular yer almıştır. Anket formu önce küçük bir grupta soruların anlaşılabilirliği yönünden test edilmiştir. Bu test sonunda elde edilen bilgiler ışığında, gerekli düzeltmeler yapılmış ve anket formuna son şekli verilerek uygulamaya hazır hale getirilmiştir.

İşletme yöneticilerinin demografik özellikleri ile işletmelere ait bazı belirleyici özellikler Tablo l'de gösterilmiştir. Buna göre işletme yöneticilerinin işletmedeki konumları bakımından % 57'sinin işletmenin ortağı, %23'ünün profesyonel yönetici, %20'sinin işletmenin tek sahibi olduğu görülmektedir. Yöneticilerin %40'ı 31-40 yaş grubuna dahildir. Ankete cevap veren yöneticilerin yandan fazlası üniversite mezunu (%52) ve %32'si lise mezunudur. Yöneticilerin %92'si erkeklerden, %8'i ise bayanlardan meydana gelmektedir.

Tablo l'de araştırmaya dahil edilen işletmelerin bazı özellikleri yer almaktadır. İşletmelerin büyük bir bölümünün A.Ş.’den meydana geldiği görülmektedir (%67). Faaliyet alanları itibarı ile en çok metal eşya. araç gereçleri imalatı yer almaktadır. Bunu sırası ile orman ürünleri mobilya ve dokuma sanayii takip etmektedir. Firmaların %55’i 1-5 yıl arası, %24'ü 6-10 yıl arası v %11'i 11-15 yıl arası ihracat geçmişine sahiptir. İstihdam ettikleri personel sayısı bakımından büyük bir kısmı (%85'i) küçük (1-50 arası personel çalıştıran) ve orta ölçekli (50-200 arası personel çalıştıran) işletmelerden meydana gelmektedir.

3.3. Verilerin Analizi

Yöneticiler tarafından cevaplandırılan anket formları kodlanarak analize hazır hale getirilmesinin ardından, SPSS İstatistik Programı kullanılarak ilgili değişkenlerin frekans dağılımları ve aritmetik ortalamaları alınmıştır. Ayrıca, bu programdan Faktör Analizi ve Çok Değişkenli Varyans Analizi (MANOVA) gibi analizleri uygulamak amacıyla da yararlanılmıştır.

Tablo l: İşletme Yöneticileri ve İşletmelerin Özellikleri

Yöneticinin İşletmedeki Konumu

Frekans

Yüzde

İşletmenin Türü

Frekans

Yüzde

İşletmenin tek sahibi

19

20

Anonim

65

67

işletmenin ortağı

55

57

Limited

28

29

Profesyonel Yönetici

25

23

Kollektif

1

01

TOPLAM

97

10

Adi şirket

3

03

TOPLAM

97

100

Yaşı

Frekans

Yüzde

Faaliyet Konusu

Frekans

Yüzde

21-30 arası

26

27

Kağıt ve ürünleri

2

02

31-40 arası

39

40

Dokuma, giyim, deri

19

19

41-50 arası

26

27

Metal ana sanayii

5

05

51-60 arası

6

06

Petrol ürünl, kauçuk,

TOPLAM

97

100

plastik

3

03

Bildiği Yabancı Dil

Frekans

Yüzde

Gıda, içki, tütün

İngilizce

68

79

Taş, toprak, cam

13

13

Fransızca

Almanca

3

3

03

03

Orman ürün., mobilya, met. eşya,makine-teçhizat,

1

23

01

23

Arapça

0

0

ulaştırma araçları

25

25

Rusça

0

0

Diğer imalat

8

08

Diğer

1

01

TOPLAM

99

100

Bilmiyor

11

12

TOPLAM

87

100

Mezun Olduğu Okul

Frekans

Yüzde

İhracat Yaptığı Süre

Frekans

Yüzde

ilkokul/Ortaokul

10

10

1-5 yıl arası

50

55

Lise

31

32

6-10 yıl arası

22

24

Üniversite

51

52

1 1-15 yıl arası

11

12

Yüksek Lisans/Doktora

16-20 yıl arası

3

03

TOPLAM

6

06

20'den çok

5

06

98

100

TOPLAM

91

100

Cinsiyeti

Frekans

Yüzde

Toplam Personel Sayı

Frekans

Yüzde

Kadın

8

08

1-50 arası

39

40

Erkek

89

92

50-200 arası

44

45

TOPLAM

97

100

200'den fazla

14

15

TOPLAM

97

100

4. ARAŞTIRMANIN BULGULARI

4.1. İşletmelerde Etik Kuralları

Tablo 2 işletmelerin etik uygulamaları içeren kurallara sahip olup olmadığını ve bu kuralların ne şekilde olduğunu belirtmektedir. Tablonun incelenmesinden işletmelerin büyük bir kısmının bu tür kurallara sahip olduğu ve bunun da %77'sinin sözlü ve %15'inin yazılı olduğu görülmektedir. Bununla birlikte yazılı veya sözlü hiçbir şekilde kuralları mevcut olmayan işletmeler de bulunmaktadır (%6). Diğer yandan, cevaplayıcıların %2'si hem yazılı hem de sözlü kuralları bulunduğunu belirtmektedir.

Tablo 2: Firmalarda Etik Uygulamaları İçeren Kurallar

Kurallar

Frekans

Yüzde

Yazılı

15

15

Sözlü

75

77

Her ikisi de

2

02

6

06

TOPLAM

98

100

4.2. İşletmedeki Etik Kuralların Çalışanlara İletilmesi

Tablo 3 etik uygulamaları içeren kuralların mevcut olduğu işletmelerin bu kuralları hangi şekillerde çalışanlarına ilettiğini göstermektedir: Bu tür kurallar büyük ölçüde işe alındığında çalışanlara verilmektedir (%44). İşletmelerin %34'ü bu kuralları çalışma esnasındaki eğitim programlarında verirken, çok azı da her iki şekilde iletmektedir.

Tablo 3: Etik Kuralların Çalışanlara İletilme Şekli

Kuralların iletilmesi

Frekans
Yüzde

İşe alındığında verilmektedir

43

44

Çalışma esnasındaki eğitim programlarında verilmektedir

35

36

Her ikisi de

6

6

Diğer

13

14

TOPLAM

97

100

İhracat yapan işletme yönetimlerine coşanlar ile karşılaşıp karşılaşmadıkları sorulmuştur. Bu soruya sadece 23 işletme cevap vermiştir. Cevap veren yöneticilerin en sık karşılaştığı davranışlar; müşteri hesaplarının suistimal edilmesi (%13) ve çalışanların hırsızlık yapması ve çalışma esnasında alkol vb. kullanımıdır (%13). Daha sonra birlikte çalışan firmalardan hediye eşantiyon kabul edilmesi (%8), çalışılan firmalardan hediye eşantiyon kabul edilmesi ve çalışılan firmalara hediye-eşantiyon verilmesi (%8) ve çalışılan firmalardan hediye eşantiyon kabul edilmesi ve çalışanlar arasında rasyonel olmayan ayırma-kayırma yapılması (%8) yer almaktadır.

4.3. Yöneticilerin Etik Konulara İlişkin Algılamaları

Analizlere geçmeden ünce cevaplayıcıların belirtilen 20 ifadeye verdikleri cevapların yüzde olarak dağılımı ve her bir ifadenin aritmetik ortalaması Tablo 4'de yer almaktadır.

Tablo 4: Yöneticilerin Etik Konulara ilişkin Değerlendirmeleri

Cevapların % Olarak Dağılımı
N

Ortalama

la

2b

3c

4d

5e

VI- Çalışılan firmalardan hediye-eşantiyon kabul edilmesi

99

2,77

10

48

10

20

12

V2- Firma çalışanlarınca müşterilerden komisyon talep edilme

101

4,56

1

3

1

29

66

V3-Çalışılan firmalara hediye-eşantiyon verilmesi

99

2,55

11

56

8

18

7

V4- işletmenin başkalarına iş yaptırmak için rüşvet teklif etmesi

101

4,67

1

2

2

19

76

VS- İşletmenin müşterilerin işini yapmak için rüşvet talep etmesi

102

4,78

-

-

4

14

82

V6-Müşteri hesaplarının suistimal edilmesi

101

4,85

-

-

-

15

85

V7-Firma varlıklarının kişisel çıkar sağlamak üzere çalışanlar tarafından kullanılması

102

4,75

2

21

77

V8- Firma bilgilerinin kişisel çıkar sağlamak üzere çalışanlar tarafından kullanılması

102

4,82

-

-

-

18

82

V9- Başkalarına ait özel bilgilerin çıkar sağlamak için kullanılması

100

4,67

-

-

2

29

69

Vl0-Rakiplerle ilgili bilgilerin yasal olmayan biçimde toplanması

100

4,28

1

8

5

34

52

VI 1- Çalışma esnasında alkol vb. kullanımı

101

4,68

-

1

6

17

76

V12- Çalışanların hırsızlık yapması

102

4,90

-

-

-

10

90

V13- Çalışanlar arasında rasyonel olmayan ayırma-kayırma yapılması

101

4,59

-

3

-

32

65

V14- Hesaplarda ve kayıtlarda kasıtlı yanlışlıkların yapılması

100

4,83

-

-

-

17

83

VI5- Hükümetle ve yabancı hükümetlerle iyi ilişkiler geliştirilme.

97

2,98

26

16

15

19

24

VI 6- Devlete karşı (vergi, harç vb.) yasal sorumlulukların yerine getirilmesi esnasında çıkar sağlamak amacıyla hatalı davranılması

100

4,70

1

1

23

75

VI 7- Yabancı hükümet temsilcilerine uygun olmayan davranışların yapılması

101

4,60

1

-

4

28

67

V18-Üst düzey devlet görevlilerine karşı uygun olmayan davranışların yapılması

100

4,60

1

1

2

29

67

V19-Politik kaygılarla bağış yapılması

101

3,98

5

7

18

25

45

V20- Yerel idare ile iyi ilişkiler geliştirilmesi

98

2,65

31

22

11

22

14

Değişkenlerin aritmetik ortalamaları incelendiğinde, işletme yöneticileri tarafından karşılaşılan en önemli etiksel konunun çalışanların hırsızlık yapması olarak algılandığı, söylenebilir.

Yöneticiler tarafından ikinci derecede önemli olarak değerlendirilen konu ise, müşteri hesaplarının suistimal edilmesidir. Bunu takip eden bir diğer önemli konu da, hesaplarda ve kayıtlarda kasıtlı yanlışlıkların yapılmasıdır. Dördüncü önemli konu ise, firma bilgilerinin kişisel çıkar sağlamak üzere çalışanlar tarafından kullanılmasıdır. Beşinci önemli konunun da, işletmenin müşterinin işini yapmak için rüşvet talep etmesidir. Yöneticiler tarafından çok önemli olarak görülen konular incelendiğinde, hepsinin de çalışanların davranışlarından kaynaklanan etiksel konular olduğu dikkati çekmektedir.

Yöneticiler çalışanlarının rüşvet talep etmesini önemli bir etiksel konu olarak algılar ilen, işini yaptırmak için rüşvet teklif etmeyi daha alt sıralarda (8.sırada) önemli etiksel konu olarak algıladığı tablo sonuçlarına dayanılarak söylenebilir. Nitekim Ankara Sanayi Odası tarafından yapılan bir araştırmada, işadamlarının %68'i farklı derecelerde de olsa rüşvet vermeyi doğal bulduğu ve rüşvete karşı çıkanların oranının ise %32 olduğu bulunmuştur (Akşam Gazetesi, Haziran 2000:7).

Yöneticilerin daha az önemli olarak gördükleri konulara baktığımızda, çalışılan firmalara hediye-eşantiyon verilmesi (2.55), yerel idareler ile iyi ilişkiler geliştirilmesi (2.65), çalışılan firmalardan hediye-eşantiyon kabul edilmesi (2.77), hükümetle ve yabancı hükümetlerle iyi ilişkiler geliştirilmesi (2.98) gibi konular yer almaktadır. Yöneticilerin, hediye vb. alınması ve verilmesi konusunu etik bir problem olarak görmedikleri algılama ortalamalarının sonuçlarına dayanarak söylenebilir.

İşletmelerin etik uygulamalarının tespit edilmesi amacı ile 20 adet ifade geliştirildiğinden daha önce bahsedilmişti. Bu değişkenleri yeni boyutlara atamak amacı ile faktör analizi uygulanmıştır. Faktör analizinin amacı, değişken sayısını azaltmak, diğer bir ifade ile benzer özellikler taşıyan değişkenleri belirli gruplarda (faktörlerde) toplamaktır. Bu amaca ulaşmak için söz konusu 20 değişkene faktör analizi uygulanmıştır. Ayrıca, bu analizde söz konusu değişkenleri gruplandırmak için "Varimax Rotation" dan faydalanılmıştır. Analizde özdeğeri birden büyük olan değerler kalmıştır. Faktör analizi sonuçları incelenmiş ve bu faktörlerin Cronbach's Alpha Katsayıları hesaplanmıştır. Buna göre Tablodaki V2, VIO ve V19 değişkenleri analiz dışı bırakılmış ve analiz yeniden tekrarlanmıştır. Bu yeni analizin sonucunda özdeğeri birden büyük olan beş faktör, toplam varyansın % 72'sini açıklamaktadır.

KMO (Kaiser-Meyer-Olkin Measure of Sampling Adequacy)= 0.750 çıkmıştır. KMO'nun değeri 0,60'dan küçük ise faktör analizi uygulaması tavsiye edilmemektedir (Schlegelmilch and Robertson, 1995:877). Bu bakımdan, faktör analizinden yararlanmak uygundur. Tablo 5'de, elde edilen faktörlerin özdeğerleri, varyans yüzdeleri ve kümülatif varyans yüzdesi yer almaktadır.

Tablo 5: Faktörlerin Özdeğerleri ve Varyans Yüzdeleri

Faktörler

Özdeğer

Varyans Yüzdesi

K. Varyans Yüzdesi

1

5,800

34,119

34,119 .

2

2,155

12,676

46,794

3

1,662

9,778

56,573

4

1,457

8,570

65,143

5

1,162

6,837

71,979

Genellikle faktörlere ait varyansların toplamının %60 değerinden yüksek olması arzu edilen bir durumdur. Yapılan analiz sonucunda elde edilen kümülatif varyans yüzdesinin %72'dir. Yukarıdaki tabloda faktörleri oluşturan değişkenler dikkate alınarak ilgili beş faktör aşağıda ifade edildiği biçimde adlandırılmıştır: Faktör 1: Çalışanların Sorumlulukları ve Davranışları, Faktör 2: Devlete Karşı Davranışlar, Faktör 3: Rüşvet, Faktör 4: Hükümet ve Yerel İdarelerle İlişkiler, Faktör 5: Hediye ve Eşantiyondur.

Tablo 6: Etik Konular ile İlgili Faktör Analizi Sonuçlan

DEĞİŞKENLER

Faktör

Yükler

Alpha

Katsayısı

Faktör 1: Çalışanların Sorumlulukları ve Davranışları

.8549

1-Firma bilgilerinin kişisel çıkar sağlamak üzere firma çalışanlar tarafından kullanılması

2- Hesaplarda ve kayıtlarda kasıtlı yanlışlıkların yapılması

3-Firma varlıklarının kişisel çıkar sağlamak üzere firma çalışanlar tarafından kullanılması

4- Başkalarına ait özel bilgilerin çıkar sağlamak için kullanılması

5- Çalışanlar arasında rasyonel olmayan ayırrna-kayırma yapılması

6- Müşteri hesaplarının suistimal edilmesi

7- Çalışanların hırsızlık yapması

8- Çalışma esnasında alkol vb. kullanımı

.796

.755

.735

.704

.674

.659

.655

.544

Faktör 2: Devlete Karşı Davranışlar

.8851

9- Yabancı hükümet temsilcilerine uygun olmayan davranışları: yapılması 10- Devlete karşı (vergi, resim, harç vb.) yasal sorumlulukların yerin getirilmesi esnasında çıkar sağlamak amacı ile hatalı davranılması

11- Üst düzey devlet görevlilerine karşı uygun olmayan davranışlar yapılması

.886

.860

.834

Faktör 3: Rüşvet

.8921

12- işletmenin başkalarına iş yaptırmak için rüşvet teklif etmesi

13- İşletmenin müşterilerin işini yapmak için rüşvet talep etmesi

.918

.881

Faktör 4: Hükümet ve Yerel İdarelerle İlişkiler

.7958

14- Hükümetle ve yabancı hükümetlerle iyi ilişkiler geliştirilmesi 15- Yerel idare ile iyi ilişkiler geliştirilmesi

.881

.866

Faktör 5: Hediye ve Eşantiyon

.6535

16- Çalışılan firmalardan hediye-eşantiyon kabul edilmesi

.863

17- Çalışılan firmalara hediye-eşantiyon verilmesi

.814

Faktör l (Çalışanların Sorumlulukları ve Davranışları): Bu faktörü meydana getiren değişkenlerin ortak özelliği, firma çalışanlarının tutum ve davranışlarım içeriyor olmasıdır. Bu faktör sekiz değişkenden oluşmaktadır. Bunlar; firma bilgilerinin kişisel çıkar sağlamak üzere firma çalışanları tarafından kullanılması, hesaplarda ve kayıtlarda kasıtlı yanlışlıkların yapılması, firma varlıklarının kişisel çıkar sağlamak üzere firma çalışanları tarafından kullanılması, başkalarına ait özel bilgilerin çıkar sağlamak için kullanılması, çalışanlar arasında rasyonel olmayan ayırma-kayırma yapılması, müşteri hesaplarının suistimal edilmesi, çalışanların hırsızlık yapması, çalışma esnasında alkol vb. kullanımıdır. Bu faktör toplam varyansın % 34'ünü açıklamaktadır.

Faktör 2 (Devlete Karşı Davranışlar): Bu faktörü meydana getiren değişkenler devlete karşı davranışları içermektedir. Bu faktör üç değişkenden oluşmaktadır. Bunlar; yabancı hükümet temsilcilerine uygun olmayan davranışların yapılması, devlete karşı (vergi, resim, harç vb.) yasal sorumlulukların yerine getirilmesi esnasında çıkar sağlamak amacı ile hatalı davranılması ve üst düzey devlet görevlilerine karşı uygun olmayan davranışların yapılmasıdır. Bu faktör toplam varyansın % 13'ünü açıklamaktadır.

Faktör 3 (Rüşvet): Bu faktörü meydana getiren değişkenlerin ortak özelliği, rüşvet konularını içeriyor olmasıdır. Bu faktör iki değişkenden oluşmaktadır. Bunlar; işletmenin başkalarına iş yaptırmak için rüşvet teklif etmesi ve işletmenin müşterilerin işini yapmak için rüşvet talep etmesidir. Bu faktör toplam varyansın % 10'unu açıklamaktadır.

Faktör 4 (Hükümet ve Yerel İdarelerle İlişkiler): Bu faktörü meydana getiren değişkenler hükümet ve yerel idarelerle ilişkileri içermektedir. Bu faktör iki değişkenden oluşmaktadır. Bunlar; hükümetle ve yabancı hükümetlerle iyi ilişkiler geliştirilmesi ve yerel idare ile iyi ilişkiler geliştirilmesidir. Bu faktör toplam varyansın %9'unu açıklamaktadır.

Faktör 5 (Hediye ve Eşantiyon): Bu faktörü meydana getiren değişkenler hediye-eşantiyon alınması ve verilmesi konusu ile ilgilidir. Bu faktör iki değişkenden oluşmaktadır. Bunlar; çalışılan firmalardan hediye-eşantiyon kabul edilmesi ve çalışılan firmalara hediye-eşantiyon verilmesidir. Bu faktör, toplam varyansın %7'sini açıklamaktadır.

Yapılan faktör analizi neticesinde elde edilen beş faktör temel alınarak, yöneticilerin demografik özelliklerine göre algılama düzeylerinde farklılık olup olmadığı araştırılmıştır. Yapılan analizler sonucunda işletme yöneticilerinin eğitim durumu, cinsiyeti, yaşı bakımından gruplar arasında farklılık olmadığı bulunmuştur. Ayrıca, işletmenin faaliyet konusu, ihracat yaptığı süre, kuruluş tarihi ve büyüklüğüne göre de gruplar arasında algılama farklılığı olmadığı yapılan analizlerden ortaya çıkmıştır. Burada farklılık bulunmayan analiz sonuçlan tablolaştırılmamıştır.

Araştırmanın alt amaçları bölümünde belirtildiği üzere yöneticilerin çeşitli özelliklerine göre etiksel konuları algılama düzeylerinde farklılık olmadığı anlaşılmaktadır. Bu araştırmanın önemli bir bulgusu, ankete cevap verenlerin işletmedeki konumuna göre algılama düzeylerinde fark olduğudur.

Yöneticilerin İşletmedeki Görevine Göre Etiksel Konuları Değerlendirmeleri

Ankete cevap verenlerin işletmedeki görevine göre etiksel konulara ilişkin algılamalarında farklılık olup olmadığını anlamak amacıyla yapılan MANOVA analizi sonucunda gruplar arasında fark olduğu ortaya çıkmıştır. Birinci faktörde farklılığın kaynağı işletme sahibi ile profesyonel yöneticilerin değerlendirmelerindeki farklılıktan ileri geldiği Scheffe Testi sonuçlarına dayanarak söylenebilir. Benzer durum ikinci faktör için de söylenebilir. Üçüncü faktörde ise ikili karşılaştırmalarda her iki grup arasında da anlamlı fark olduğu Scheffe Testi sonuçlarına dayanılarak söylenebilir.

Tablo 7: Cevaplayıcıların İşletmedeki Görevine Göre Etiksel Konuları Değerlendirmeleri

FAKTÖRLER

Grup Ortalamaları

F Değeri

P Değeri

Sahibi

Ortağı

Yönetici

Çalışanların Sorumlulukları ve Davranışları

4.611

4.788

4.875

3.487

0.035

Devlete Karşı Davranışlar

4.333

4.699

4.810

3.671

0.029

Rüşvet

4.333

4.779

4.905

5.441

0.006

Hükümet ve Yerel idarelerle İlişkiler

3.389

2.731

2.762

1.609

0.206

Hediye ve Eşantiyon

2.639

2.673

2.620

0.022

0.978

HoteilingsT2 Anlamlılık düzeyi =.048

SONUÇ

İşletmelerin uluslararası pazarlara açılımı çeşitli şekilde olabilir. Bunlar; doğrudan veya dolaylı ihracat, lisans anlaşmaları veya franchising, ortak yatırımlar veya şirket satın almalardır. Hangi şekilde olursa olsun dış pazarlara açılmayı düşünen işletmelerin ticari partnerları olan işletmelerin veya ülkelerin etiksel problemlerini yakından bilmesi, taraflar arasında ortaya çıkması muhtemel çatışmaları yok edebilir. Bu yönüyle, işletmelerin karşılaştıkları etiksel problemlerin bilinmesi ayn bir önem taşımaktadır.

Kayseri'de ihracat yapan firma yöneticilerinin karşılaştıkları önemli etiksel problemlerin neler olduğunu belirlemek amacıyla yapılan araştırmanın sonuçlan şöyle özetlenebilir. Değişkenlerin aritmetik ortalamaları incelendiğinde, işletme yöneticileri taralından karşılaşılan en önemli etiksel konunun çalışanların hırsızlık yapması olarak algılandığı, söylenebilir.

Yöneticiler tarafından ikinci derecede önemli olarak değerlendirilen konu ise müşteri hesaplarının suistimal edilmesidir. Bunu takip eden bir ciğer önemli konu da hesaplarda ve kayıtlarda kasıtlı yanlışlıkların yapılmasıdır. Dördüncü önemli konu ise. firma bilgilerinin kişisel çıkar sağlamak üzere çalışanlar tarafından kullanılmasıdır. Beşinci önemli konu da işletmenin müşterinin işini yapmak için rüşvet talep etmesidir. Yöneticiler tarafından çok önemli olarak görülen konular incelendiğinde, hepsinin de çalışanların davranışlarından kaynaklanan etiksel konular olduğu dikkati çekmektedir.

Yöneticilerin daha az önemli olarak gördükleri konulara baktığımızda, çalışılan firmalara hediye-eşantiyon verilmesi, yerel idareler ile iyi ilişkiler geliştirilmesi, çalışılan firmalardan hediye-eşantiyon kabul edilmesi, hükümetle ve yabancı hükümetlerle iyi ilişkiler geliştirilmesi gibi konular yer almaktadır. Yöneticilerin, hediye vb. alınması ve verilmesi konusunu etik bir problem olarak görmedikleri algılama ortalamalarının sonuçlarına dayanarak söylenebilir.

İşletmelerin etik uygulamalarına ilişkin yapılan faktör analizi sonucunda beş adet faktör ortaya çıkmıştır. Bu faktörler; çalışanların sorumlulukları ve davranışları, devlete karşı davranışlar, rüşvet, hükümet ve yerel idarelerle ilişkiler, hediye ve eşantiyonlardır.

Faktör analizi sonucunda elde edilen beş faktör esas alınarak işletmelerin ve yöneticilerinin özelliklerine göre değerlendirmelerinde farklılık olup olmadığı araştırılmıştır. Yapılan analizler sonucunda yöneticilerin işletmedeki görevlerine göre etiksel konuları değerlendirmelerinde farklılık olduğu ortaya çıkmıştır. Bu farklılığın önemli ölçüde işletmenin sahibi kişiler ile profesyonel yöneticilerin değerlendirmelerindeki farklılıktan kaynaklandığı söylenebilir. İşletme yöneticilerinin diğer özellikleri ve işletme özelliklerine göre yöneticilerin algılama düzeylerinde anlamlı farklılıklar olmadığı söylenebilir.

Keşifsel nitelikte olan bu araştırma ile işletmelerin %15'inde yazılı ve %77'sinde sözlü etik kuralları olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgudan hareketle, işletmelerin etik kuralları konusuna kısmen önem verdiği sonucu çıkarılabilir. Ancak, etik kurallar içinde pazarlama bileşenleri ile ilgili konuların yer alıp almadığının belirlenmesine yönelik daha detaylı araştırmalar yapılabilir. Ayrıca, işletmelerdeki mevcut etik kurallar detaylı olarak tespit edilerek bunların geliştirilmesine ve yaygınlaşmasına yönelik çalışmalarda bulunulabilir.

Bu çalışmada, yöneticilerin personelin davranışı-sorumlulukları ve makro çevre faktörlerine ilişkin etiksel konulan algılamaları incelenmiştir. Ürün, fiyatlandırma, tutundurma ve dağıtım konusunda ihracatçı firmaların karşılaşabilecekleri etiksel konular araştırmada incelenmemiştir. Yapılacak çalışmalarda bu konularda dahil edilebilir. Ayrıca araştırma sadece Kayseri ilinde yapılmıştır. Benzer bir çalışma Türkiye çapında gerçekleştirilebilir.

0 responses to "Pazarlama Etiği"